29.09.2025
Hayat Bir Anda Durabilir: Kalbini Koru!
Kardiyovasküler hastalıkların yaklaşık %80’i önlenebilir olmasına rağmen, bu hastalıklar başlıca ölüm nedeni olmaya devam etmekte, her yıl 20 milyon üzerinde kişinin hayat kaybına yol açarak küresel ölümlerin üçte birini oluşturmaktadır.
❤️ Kalp sağlığını önceliklendir: Hayatın ritmini koru!
Günde ortalama 100 bin kez atan ve bitmek bilmeyen iş yükü karşısında, bir ömür boyu hiç ara vermeden çalışmasını sürdüren kalbimizin sağlığını korumak; yalnızca kardiyovasküler hastalıkları önlemede kritik bir rol oynamamakta; aynı zamanda beyin, böbrek, karaciğer ve diğer organların fonksiyonlarını destekleyerek tüm vücut sistemlerinin sağlıklı işlemesini de sağlamaktadır. Sağlıklı bir kalbin düzenli ve ritmik atışları, organ ve dokulara yeterli miktarda oksijenli kanın ulaşmasını garanti ederken, metabolik süreçlerin dengeli ve etkin bir şekilde yürütülmesine de katkıda bulunmaktadır. Dolayısıyla kalp sağlığının korunması, yalnızca yaşam süresini uzatmakla kalmayıp, daha sağlıklı ve dengeli bir hayatın anahtarı olmaktadır.
🩺 Kalbinizi İhmal Etmeyin, Hayat Bir Anda Durabilir!
Kalp sağlığı yeterince korunmadığında kardiyovasküler hastalıkların gelişme riski belirgin şekilde artmaktadır. Yüksek tansiyon, sağlıksız beslenme, yüksek kolesterol, diyabet, hava kirliliği, obezite, tütün ve alkol kullanımı, fiziksel aktivite eksikliği ile stres gibi sosyo-ekonomik, metabolik, davranışsal ve çevresel risk faktörlerinin bir kombinasyonu sonucu olarak ortaya çıkabilen kardiyovasküler hastalıklar, kalbi ve kan damarlarını ciddi şekilde etkilemektedir.
Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Kalp Federasyonu gibi kuruluşların verileri; bu hastalıkların yılda 20 milyonun üzerinde kişinin ölümüne neden olduğunu ortaya koymakta ve küresel ölümlerin üçte birini oluşturarak on yıllar boyunca ilk sıradaki yerini koruduğunu göstermektedir. Bu ölümlerin %85'inin kalp krizi ve inme kaynaklı olması ve %75’ten fazlasının düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşanması öne çıkan diğer çarpıcı veriler arasındadır.
Ülkemizdeki ölümler incelendiğinde de benzer bir durum söz konusudur. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan 2024 yılı ölüm ve ölüm nedeni istatistiklerine göre; ölümlerin %36'sının ve en önde gelen sebebinin, kardiyovasküler hastalıkların en büyük alt grubunu oluşturduğu, dolaşım sistemi hastalıkları kaynaklı olduğu görülmektedir. Bu ölümler alt nedenlerine göre incelendiğinde ise ölümlerin yüzde 42,9'unun iskemik kalp hastalıklarından, yüzde 23,9'unun diğer kalp hastalıklarından, yüzde 18,3'ünün ise serebrovasküler hastalıklardan kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Her ne kadar dünya genelinde kalp sağlığı ve kardiyovasküler hastalıklar açısından iç karartıcı bir tablo bulunsa da; erken yaşta görülen kalp hastalığı ve inme ölümlerinin %80’e kadar olan kısmı, uygun maliyetli sağlık hizmetlerine erişim, erken tarama ve sağlıklı beslenme ile aktif yaşam fırsatlarının artırılması sayesinde önlenebilmektedir ve bu durum umut vericidir.
✅ Ne yapılmalı?
Dünya genelinde milyonlarca insan, kardiyovasküler hastalıklara yol açan risk faktörlerini kontrol etmekte zorlanmakta ve birçok kişi yüksek risk altında olduğunu fark etmemektedir.
Kardiyovasküler hastalıklara bağlı ölümlerin çoğu yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, obezite veya diyabet gibi risk faktörlerinden kaynaklanmaktadır; bu riskler büyük ölçüde sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve tütün ile alkol kullanımından kaçınma yoluyla önlenebilir veya kontrol altına alınabilir. Ayrıca, kan basıncı, kolesterol ve kan şekeri düzeylerini takip etmek de büyük önem taşımaktadır. Aşağıda dikkate alınabilecek önemli unsurlar anlatılmaktadır:
- Sağlıklı ve dengeli beslenin 🥗
Sağlıklı ve dengeli beslenme, kalp ve dolaşım sisteminin sağlığını korumak için kritik öneme sahiptir. Dengeli bir beslenme, işlenmemiş ve taze gıdalardan oluşmalı; bol miktarda meyve ve sebze, tam tahıllar, kuruyemişler ile doymuş yağ, şeker ve tuz oranı düşük gıdaları içermelidir. İşlenmiş gıdalardan kaçınılmalı ve yeterli miktarda su tüketilmelidir.
- Düzenli egzersiz yapın 🏃♂️
Günde 30 dakika, haftada en az 5 gün yapılacak orta şiddette fiziksel aktivite (hızlı yürüyüş, bisiklet, yüzme) sağlığı geliştirmek ve korumak için yeterlidir. Bu egzersizler; kalp-damar sistemini güçlendirmekte, kan basıncını dengelemekte ve stresi azaltmaktadır. Bu kapsamda yetişkinler (18-65 yaş) ve yaşlılar (65+) için haftada en az 150 dakika orta şiddette veya 75 dakika yüksek şiddette fiziksel aktivite önerilmektedir. Asansör yerine merdiven kullanmak, otobüsten birkaç durak önce inip yürümek gibi küçük değişiklikler, günlük fiziksel aktivitenizi artırmak için basit yollar sunmaktadır. Ayrıca aktif olmak kilo kontrolüne de yardımcı olarak kardiyovasküler hastalık riskini düşürmektedir.
- Stresi yönetin 🧘♀️
Stres, modern yaşamın kaçınılmaz bir parçasıdır ve kardiyovasküler sağlık üzerindeki etkileri göz ardı edilmemelidir. Kronik stres; kan basıncını yükseltmekte, iltihaplanmayı artırmakta, sağlıksız alışkanlıklara (aşırı yeme, sigara veya alkol kullanımı gibi) zemin hazırlamakta ve en nihayetinde kalp hastalıkları riskini önemli ölçüde yükseltebilmektedir.
Stres anında salgılanan kortizol ve adrenalin gibi hormonlar, kalbin daha yoğun çalışmasına ve damarların daralmasına neden olmaktadır. Bu durum uzun vadede hipertansiyon, kalp krizi ve inme gibi ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlayabilmektedir.
Bu nedenle etkili stres yönetimi, kalp sağlığının korunmasında kritik rol oynamaktadır. Düzenli egzersiz yapmak, nefes egzersizleri, dengeli beslenmek ve yeterince su tüketmek, doğada vakit geçirmek, hobilere zaman ayırmak ve iş-yaşam dengesini gözetmek stresi azaltmaya yardımcı olmaktadır. Ayrıca manevi pratikler, sosyal destek ağları ve kaliteli uyku da kalbin yükünü hafifletmektedir.
Özellikle kalp hastalığı bulunan veya risk faktörleri taşıyan kişilerde stresin etkisi daha belirgindir. Bu nedenle, bu gruptaki kişilerin sağlık profesyonelleri ile birlikte kişisel bir stres yönetim planı geliştirmeleri önemlidir.
- Tütün ve alkol kullanımından kaçının 🚭🍷❌
Sigara içmek koroner kalp hastalığı riskini kat kat artırmaktadır. Sigara bırakıldığında ise risk hızla azalmakta ve bir yıl içinde yarı yarıya düşerek zamanla normal seviyelere dönmektedir. Sigara dumanına maruz kalmak de kalp krizini tetikleyen önemli bir faktördür. Tütünün tüm biçimleri zararlıdır ve güvenli bir maruz kalma seviyesi yoktur. Tütün gibi, alkolün de güvenli bir kullanım seviyesi yoktur. Düzenli tüketim yüksek tansiyon ve ritim bozukluklarına yol açmakta, zararları olası koruyucu etkilerini fazlasıyla geçmektedir.
- Sağlıklı vücut ağırlığını koruyun ⚖️
Aşırı kilo ve obezite, yüksek tansiyon, diyabet ve kalp hastalıkları riskini artırmaktadır. Aşırı kilo ve obezite riskini azaltmak için yağ ve şekerden gelen kalorileri sınırlamak, meyve, sebze, tam tahıl ile kuruyemişlerin payını artırmak ve düzenli egzersiz yapmak önemlidir. Haftanın çoğu günü düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı bir vücut ağırlığını sürdürmeye yardımcı olmaktadır.
- Değerlerinizi bilin 🧪📊
Kalp sağlığını korumak için kan basıncı, kolesterol ve kan şekeri gibi kritik değerleri bilme farkındalığına sahip olmak ve bu değerleri düzenli olarak takip etmek son derece önemlidir. Bu risk faktörlerinin çoğu zaman belirti vermeden ilerlediği unutulmamalıdır.
Kan basıncı: Normalde 120/80 mmHg civarında olmalıdır. Yüksek tansiyon (hipertansiyon), yani 140/90 mmHg ve üzeri değerler, kalp krizi ve inmenin en önemli nedenlerinden biridir. Düzenli kontrol ve gerekirse diyet değişiklikleri, fiziksel aktivite artışı ve ilaç tedavisi ile kontrol altına alınmalıdır.
Kolesterol: Kalp sağlığı için belirleyicidir. Total kolesterol 200 mg/dL’nin altında, LDL yani “kötü kolesterol” 100 mg/dL’nin altında, HDL yani “iyi kolesterol” erkeklerde 40 mg/dL, kadınlarda 50 mg/dL ve üzeri olmalıdır. Trigliserid değerinin ise 150 mg/dL’nin altında olması idealdir. Yüksek LDL ve trigliserid damar tıkanıklığına yol açarak kalp krizi ve inme riskini artırırken, yüksek HDL koruyucu etki sağlamaktadır. Sağlıklı beslenme ve gerekirse uygun ilaçlar ile kontrol edilebilir.
Kan şekeri: Açlık kan şekeri 70–99 mg/dL aralığında olmalıdır. 100–125 mg/dL prediyabeti, 126 mg/dL ve üzeri ise diyabeti göstermektedir. Yemek sonrası kan şekeri değerinin 140 mg/dL’nin altında olması kalp sağlığı için önemlidir. Yüksek kan şekeri (hiperglisemi), özellikle diyabetli kişilerde kalp krizi ve inme riskini artırmaktadır. Değerlerinizi bilmek ve beslenme kontrolü kritik önemdedir.
- Uyarı işaretlerinin farkında olun⚠️
Kalp krizi, inme veya ani kalp durması gibi acil durumların erken fark edilmesi, yaşamı kurtarmada kritik öneme sahiptir. Göğüs ağrısı, nefes darlığı, ani bilinç kaybı, konuşma bozukluğu veya vücutta uyuşma gibi işaretleri tanımak, olay anında hızlı ve doğru müdahaleyi mümkün kılmaktadır. Çalışanlar ve yakınları bu belirtiler hakkında bilgi sahibi olduğunda, acil yardım çağırmak ve temel yaşam desteği uygulamak gibi adımlar daha hızlı ve etkili şekilde atılabilir ve hayat kurtarma ihtimali artar.
- İlaçlarınızı reçeteye uygun şekilde kullanın 💊
Kalp hastalığı veya inme riski yüksek olan kişiler, risklerini azaltmak için doktor tarafından reçete edilen ilaçları kullanmalıdır. Bunlar arasında kolesterol düşürücü statinler, kan pıhtılaşmasını önleyen düşük doz aspirin, diyabet için insülin ve tansiyon düşürücü ilaçlar yer alabilir. İlaçları doktorunuzun önerdiği şekilde almak ve düzenli kullanmak büyük önem taşımaktadır.
👷♀️ İş yerinde Kalp Sağlığının Önemi
Günün büyük bir bölümünün iş yerinde geçirildiği göz önüne alındığında, çalışma ortamının kalp sağlığı üzerindeki etkisinin ne kadar belirleyici ve önemli olduğu yadsınamaz. İş yerinde geçirilen uzun saatler, yüksek iş yükü ve stres, kardiyovasküler sağlığı doğrudan etkileyebilecek önemli faktörler arasında yer almaktadır. Özellikle inşaat sektörü gibi fiziksel ve zihinsel açıdan yoğun iş ortamlarında, düzensiz çalışma saatleri, ağır yük taşıma ve sıcak-soğuk hava koşulları gibi faktörler kalp sağlığı üzerinde ekstra baskı oluşturmaktadır. Düzenli molalar verilmeyen, uzun süre ayakta veya zorlayıcı pozisyonda çalışılan iş ortamları; yüksek tansiyon, kolesterol dengesizliği ve obezite gibi riskleri artırarak kalp hastalıkları için zemin hazırlamaktadır.
İş yerinde kalp sağlığını koruma adına; düzenli sağlık taramaları ile kan basıncı, kolesterol ve kan şekeri gibi değerlerin takip edilmesi; kısa yürüyüş veya hafif esneme hareketlerinin teşviki ile kan dolaşımının desteklenmesi; sağlıklı yiyecek seçeneklerinin sunulduğu yemekhane ve kantin alanlarının oluşturulması; stres yönetimi programları ve nefes egzersizlerinin uygulanması; sigara kullanımının sınırlandırılması veya bırakma programlarının teşvik edilmesi gibi adımlar dikkate alınabilir. Ayrıca ergonomik ekipman kullanımı ve uygun kişisel koruyucu donanımlar, uzun süreli fiziksel yüklenmenin kalp ve dolaşım üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir. Ek olarak, çalışanların kalp sağlığı konusunda farkındalık kazanması ve gerekli önlemleri uygulayabilmesi için eğitim programları düzenlenmesi büyük önem taşımaktadır. Sağlıklı yaşam tarzı, beslenme, fiziksel aktivite ve stres yönetimi konularında bilinçlendirme konuşmaları veya broşürler ile çalışanların bilgi düzeyini artırmak, alınan önlemlerin etkinliğini yükseltir.
Sonuç olarak, kalp sağlığının iş yerinde gözetilmesi ile çalışanların enerji seviyesini yükseltilmekte, dikkat ve üretkenliği artırılmaktadır. Kalp dostu uygulamaların benimsenmesi, hem bireysel sağlık hem de iş sağlığı ve güvenliği ile kurumsal başarı açısından uzun vadede kazanç sağlamaktadır.
🔔📌İş yerlerinde ve günlük yaşamda alınacak küçük önlemlerin dahi kalbi korumada büyük fark yaratabileceği unutulmamalıdır. Kalp sağlığı ile konularda daha fazla bilgi için web sitemiz 'Yayınlar' bölümünde yer alan dokümanlardan faydalanabilirsiniz.
Ayrıca, dünyada kalp ve damar sağlığına dikkat çekmek, kardiyovasküler hastalıklar konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl kutlanan "29 Eylül Dünya Kalp Günü" nüzü tebrik ediyor, yürütülen çalışmaların kalp sağlığının korunmasına ve farkındalığın artmasına katkı sağlamasını diliyoruz.