İnşaat Sektöründe Kullanılan Kişisel Koruyucu Donanımlar

İnşaat Sektöründe Kullanılan Kişisel Koruyucu Donanımlar

29 Kasım 2006 tarih ve 26361 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan "Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği" uyarınca Kişisel Koruyucu Donanım (KKD);

1) Bir veya birden fazla sağlık ve güvenlik tehlikesine karşı korunmak için kişilerce giyilmek veya taşınmak amacıyla tasarlanmış herhangi bir cihaz, alet veya malzemeyi,

2) Kişiyi aynı anda bir veya daha fazla muhtemel risklere karşı korumak amacıyla imalatçı tarafından bir bütün haline getirilmiş birçok cihaz, alet veya malzemeden oluşmuş bir donanımı,

3) Belirli bir faaliyetin yapılması için korunma amacı olmaksızın, taşınan veya giyilen donanımla birlikte kullanılan, ayrılabilir veya ayrılamaz nitelikteki koruyucu cihaz, alet veya malzemeyi ifade eder.

Çalışanları, yapılan işten kaynaklanan risklere karşı korumak işverenin yükümlülüğüdür. Bu yükümlülük yerine getirilirken KKD'lere ilişkin olarak aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:

• Belirlenen risklerin toplu koruma yöntemleriyle önlenemediği veya alınan teknik önlemlere rağmen istenilen düzeye indirilemediği hallerde KKD'ler kullanılmalıdır.

• KKD'nin kendisi risk oluşturmadan ilgili riski önlemeye, çalışma ortamına, kullanan çalışanın sağlık durumuna, ergonomik gereksinimlerine ve yapılan işe uygun olmasına dikkat edilmelidir.

• Seçilecek KKD'nin CE işareti taşımasına dikkat edilmeli, CE işaretlemesi olmayan ya da güvenliğinden şüphe duyulan ürünler kullanılmamalıdır. Kişisel koruyucu donanımın taşıması gereken minimum güvenlik koşulları hakkında kullanım kılavuzundan bilgi edinilmelidir. Kişisel koruyucu donanımın seçiminde ayrıca, riske ilişkin limit değerlere de dikkat edilmelidir.

• İşveren hangi tür KKD'nin hangi risklere karşı, nasıl, ne kadar süre kullanılacağı hakkında yeterli bilgiyi ve uygulamalı eğitimi çalışanlarına ücretsiz olarak vermeli, işçilerin görüşlerini almalı ve katılımlarını sağlamalıdır.

İnşaat sahalarında en sık kullanılan baş koruyucu donanımlar koruyucu baretlerdir. Baretler düşen objelerden, çarpma ve darbelerden, elektrik çarpmalarından, ergimiş metal sıçramalarından ve yanma gibi durumlardan baş bölgesini korumak amacıyla kullanılmaktadır.

Baretlerin sahip olduğu özellikler TS EN 397+A1 standardına göre mecburi ve opsiyonel olarak ikiye ayrılmıştır. Mecburi özellikler ve testler; çene bandı bağlantılarının direnci, darbeye, delinmeye ve aleve karşı dayanım olarak belirlenmiştir. Opsiyonel test ve işaretlemeler ise; elektriksel yalıtkanlık (440 VAC veya 1000 VAC), yanal deformasyon, çok düşük veya çok yüksek sıcaklıklar (-20°C veya -30°C, +150°C ) ve ergimiş metal sıçramasıdır.

Yukarıda bahsedilen özelliklere ek olarak baretler; hafif, rahat, ergonomik, kolayca ayarlanabilen, kullanıcıya uyumlu ve dayanıklı olmalıdır. Baretler; güneş, yağmur, soğuk, toz, titreşim, ter ile temas gibi olumsuz koşulların etkisi altında bozulmaya uğramamalıdır. Baretin içliğinde olan bantların cilt ile temas eden kısımlarında tahrişe neden olabilecek malzemeler kullanılmamalıdır.

Baretlerin kullanım ömrünü uzatmak ve koruyucu özelliklerini muhafaza etmek için üretici firma tarafından önerilen bakım ve kullanım talimatları yerine getirilmelidir. Baret üzerinde çizik, kırık gibi hasar ve deformasyon oluşmuş, elektik çarpmasına, iş kazasına veya kimyasala maruz kalmış ise mutlaka yenisi ile değiştirilmelidir.

Çalışma ortamında düşme, delinme, kayma gibi nedenlerle meydana gelebilecek ayak veya bacak yaralanmalarından uygun özellikte ayakkabı giyerek korunmak mümkündür. Yapı işlerinde en sık kullanılan ayak koruyucu çeşidi emniyet ayakkabılarıdır (TS EN ISO 20345). Emniyet ayakkabıları; çalışanları kaza anında ortaya çıkan yaralanmalardan koruyucu özellikleri olan, burun koruyucusu takılmış, sıkıştırmaya karşı koruma sağlayacak şekilde tasarlanmış ayak giyecekleri olarak tanımlanmaktadır.

Emniyet ayakkabıları düşen obje ve ezilmelere karşı dayanımı olan burun koruyucularına sahip olmak zorundadır. Yapı işlerinde kullanılan emniyet ayakkabılarında TS EN ISO 20345 standardında ilave özellik olarak tanımlanan ayak koruyucunun tabanında nüfuziyet direncinin olması da tavsiye edilmektedir.

Tablo 1. Emniyet Ayakkabılarının İşaretleme Kategorileri
 
Tablo 2. Emniyet Ayakkabılarında İlave Özellikler ve Sembolleri
 

İşyerinde yapılan risk değerlendirmesi sonucu el ve kol için yaralanma potansiyeli mühendislik ve iş organizasyonu gibi önlemlerle engellenemiyorsa çalışanların uygun el kol koruyucu kullanmaları gerekmektedir. Bu potansiyel tehlikeler; tehlikeli maddelerin deri tarafından emilimi, kimyasal veya termal yanıklar, elektrik çarpmaları, aşınma, kesilme, delinme şeklindedir. Kişisel koruyucu donanımlar kapsamında olan koruyucu eldivenler el veya elin bir bölümünü korumaktadır. Tüm Koruyucu eldivenler TS EN 420 standardının ilgili gerekliliklerini karşılamalıdır.

Tablo 3. Eldivenlerle İlgili Standartlar
 
Koruyucu Eldiven Çeşitleri
Mekanik Risklere Karşı Koruyucu Eldivenler:

Aşınma, delinme, bıçakla kesilme ve yırtılmaya karşı dirençli eldivenlerdir. TS EN 388 numaralı standardın özelliklerini taşımalıdır. TS EN 420 işaretleme kriterlerine ek olarak; TS EN 388 işaretleme ve piktogramına sahip olmalıdır.

Şekil 1. TS EN 388 Mekanik risklere karşı koruyucu eldiven piktogramı
 
Isıl Risklere Karşı Koruyucu Eldivenler:

Temas ısısına, konveksiyonel ısıya, ışımaya, yanmaya ve ergimiş metal sıçramasına karşı dayanıklı eldivenlerdir. TS EN 420 standardına ek olarak TS EN 407 standardı gerekliliklerini karşılamalıdır.

Soğuğa Karşı Koruyucu Eldivenler:

Soğuğa karşı koruma sağlayan eldivenlerdir. TS EN 420 ve TS EN 511 standardına uygun olmalıdır.

Kaynakçı Eldivenleri:

Kaynakçı eldivenleri TS EN 12477 standardına uygun olmalıdır. TIG kaynağı gibi yüksek el becerisi isteyen kaynak işlerinde Tip B, diğer kaynak işlerinde ise Tip A kaynakçı eldivenleri kullanılır.

Kimyasal Maddeler ve Mikroorganizmalara Karşı Koruyucu Eldivenler:

Tehlikeli kimyasal ve mikroorganizmalarla çalışmalarda kullanılması gereken eldiven türüdür. Kimyasallara karşı koruma sağlayan koruyucu eldivenlerin her biri TS EN 374 standardında belirtilen 12 çeşit tehlikeli kimyasalın 3 tanesine karşı koruma sağlamaktadır. Bu standart, kullanıcıyı kimyasallara ve/veya mikro organizmalara karşı korumak amacıyla eldivenlerin sahip olması gereken standartları ve seviyeleri belirtir.

Gerilim Altında Çalışma İçin Yalıtkan Eldivenler:

Gerilim altında çalışma için yalıtkan eldivenler, elektriksel tehlikelere karşı çalışanı korumak için kullanılır. Bu eldivenler TS EN 60903 standardına uygun olmalıdır.

Bıçak Kesiklerine ve Batmalarına Karşı Koruyucu Eldivenler:

Batmalara karşı koruma sağlayan zincir zırhtan yapılmış eldivenler, metal veya plastik kolluklar; TS EN 1082-1/2 standardına uygun olmalı ve bu eldivenler mekanik risklere karşı koruma sağlayan eldivenlerin bıçakla kesilme performansıyla karşılaştırılmamalıdır.

İyonlaştırıcı Radyasyon ve Radyoaktif Kirlenmeye Karşı Koruma Sağlayan Eldivenler: Radyoaktif kirlenmeye karşı koruma sağlamak için eldivenin sıvı geçirmez olması ve TS EN 374 standardında belirtilen nüfuz testini geçmesi gerekir.

Anti-statik Eldivenler:

Çalışılan parçaları statik elektriğe karşı korumak veya ark oluşumunu engellemek için özel eldivenler kullanılması gerekir. Bu eldivenler sayesinde vücudunda yüklenen elektro statik yükler kullanılan cihazlar veya parçalar yerine toprağa deşarj olmaktadır. TS EN 1149-1/2 standartları bu tip eldivenler için uygundur.

İnsan gözü çalışma ortamında bulunan toz, gaz, ışıma gibi fiziksel, kimyasal ve biyolojik ajanlara karşı kolayca etkilenebilen bir yapıya sahiptir. Bu sebeple söz konusu etkilere karşı kullanılacak olan KKD'lerin hayati önemi bulunmaktadır. Temel olarak dört çeşit göz ve yüz koruyucu bulunmaktadır:

1. Genel Kullanım Gözlükleri

2. Tam Koruma Gözlükleri

3. Kaynak İşleri için Gözlükler

4. Vizörler

Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmeliğin Ek-2'sinin üçüncü maddesinde ise göz koruyucu çeşitleri: gözlükler; kapalı gözlük (dalgıç tipi gözlük); X-ışını gözlüğü, lazer ışını gözlüğü, ultra-viyole, kızılötesi, görünür radyasyon gözlükleri; yüz siperleri; ark kaynağı maskeleri ve baretleri olarak sınıflandırılmaktadır.

Göz koruyucular (lâzer göz koruyucuları, genel kullanıma yönelik güneş gözlükleri hariç) TS 5560 EN 166 standardında belirtilen temel performans gerekliliklerini karşılamalıdır. Kullanıcıların göz sağlığı açısından göz koruyucuların diyoptirisi sıfır olmalıdır (Numaralı olmamalıdır).

Genel Kullanım Gözlükleri: Çalışma esnasında göze gelebilecek darbeleri önleyen koruyucu özellikteki göz koruyuculardır.

 

Tam Koruma Gözlükleri: Göz ve gözün etrafını korumak için kullanılan göz koruyucudur.

 

Kaynak İşleri için Gözlükler: Kaynak işlemi sırasında ortaya çıkan yoğun ışımanın göze zarar vermesini engellemek için kullanılan göz koruyuculardır.

 

Vizörler: Göz alanını veya hem göz alanını hem de yüzün tümünü veya bazı kısımlarını çevreleyen göz koruyuculardır

Risk yönetimi hiyerarşisi izlenmesine rağmen çalışma ortamında kimyasal ya da partikül olarak toz, gaz, buhar, sprey bulunması ve/veya havadaki oksijen oranının %19.5'in altına düşmesi durumunda çalışanlar tarafından solunum koruyucu kullanılmalıdır.

Ortam atmosferine bağımlı olarak nitelendirilen filtreleme cihazlarının (destekli ve desteksiz sistemler) temel bileşenleri yüz koruyucu ve filtre sistemleridir. Yüz koruyucu aparatlar tam yüz maskesi ve yarım yüz maskesi olarak ikiye ayrılmaktadır. Filtre sistemleri ise aşağıda belirtildiği üzere parçacık ve gaz filtreleri olmak üzere ikiye ayrılmaktadırlar.

Filtreler, seçime ve çalışanların denetlenmesine yardımcı olmak amacıyla renkli kodlanmıştır. Partikul filtreleri beyaz renklidir ve performans seviyelerine bağlı olarak mavi veya kırmızı (P2 veya P3 sırasıyla) yazılara sahiptir.

Tablo 4. Maskeler ve koruma özellikleri

En genel kullanılan gaz filtresi ABEK filtredir. Gaz, buhar ve birleşik filtreleri, Avrupa standardında belirtilen performans renk kodlamasına uygun renkli bantlara sahiptir. TS EN 14387 standardına göre, koruma kademelerinde yer alan harflerin anlamları şöyledir:

Tablo 5. Koruma kademeleri ve harflerin anlamları

Yukarıda belirtilen teknik gerekliliklerin yanı sıra solunum koruyucu seçiminde aşağıdaki unsurlar dikkate alınmalıdır:

• Kişiye uygun beden ölçülerinde olmalıdır.

• Az bakım gerektirmeli, hafif ve dengeli olmalıdır.

• Gaz ve buhar ve/ veya partikül filtresi ile kullanılabilmelidir.

• İki yanda bulunan filtreler ağırlık merkezini başın iki yanında tutacağından daha az yorar, baş bantlarının ömrü uzar.

• Görüş alanı kaybı yaşanmamalıdır.

• Ayarlanabilir ve başa tam uyabilen maskeler kullanılmalıdır.

• Yüz temas kısmı alerji yapmamalı, temizlenebilir olmalıdır.

05.10.2013 tarihli ve 28786 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği'ne göre "Seviye farkı bulunan ve düşme sonucu yaralanma ihtimalinin oluşabileceği her türlü alanda yapılan çalışma; yüksekte çalışma olarak kabul edilir."

Söz konusu Yönetmelikte, öncelikle çalışma ortamında çalışan güvenliğini sağlamak için güvenlik ağları, standartlara uygun çalışma iskeleleri, güvenli korkuluklar gibi toplu koruma tedbirlerinin sağlanması, toplu korunmanın sağlanamadığı veya düşme riskinin ortadan kaldırılamadığı hallerde ise yapılan işin özelliğine uygun kişisel koruyucu donanımın çalışan tarafından kullanılması gerektiği vurgulanmaktadır.

Yüksekten düşmeye karşı koruyucu donanımlarda üzerinde, CE işaretli ve 4 haneli onaylanmış kuruluş numarası bulunduğundan emin olunmalıdır. Bununla birlikte düşmeye karşı kişisel koruyucu donanımlar her kullanımdan önce gözle kontrol edilmelidir.

Yüksekten düşmeye karşı koruyucu donanımlar;

• Paraşüt tipi emniyet kemeri (Tam vücut kuşağı)

• Çalışma konumlama kemeri

• Enerji absorblayıcılar (soğurucular)

• Lanyard (bağlantı halatı)

• Geri sarmalı tipte düşmeyi önleme tertibatları şeklindedir.

Paraşüt Tipi Emniyet Kemeri (Tam Vücut Kuşağı)

Paraşüt tipi emniyet kemeri, bir kişinin vücudunun tamamını desteklemek ve takan kişiyi düşme esnasında ve düşme önlendikten sonra tutmak için uygun bir şekilde bir araya getirilmiş ve düzenlenmiş kayışlar, bağlantı elemanları, tutturma elemanları veya diğer elemanları içerir. Paraşüt tipi emniyet kemeri TS EN 361 standardına uygun olmalıdır.

Bel desteği olan paraşüt tipi emniyet kemerleri, ihtiyaç duyulduğunda çalışma konumlama (bel tipi kemer) kemeri görevi de görebileceği ve düşme halinde beli daha iyi desteklemesi sebebiyle tercih edilmelidir. Bu ürünlerin üzerinde hem paraşüt tipi emniyet kemeri (TS EN 361) hem de çalışma konumlama kemeri standartlarının (TS EN 358) ikisinin de yer almasına dikkat edilmelidir.

Çalışma Konumlama Kemeri (Bel tipi emniyet kemeri)

Çalışma konumlama kemeri, kişiyi belli bir pozisyonda ve çalışma alanına belli bir mesafede sabit tutmaya yarar. Çalışanı destekleyerek, kendisini askıda güvende hissetmesini ve iki elini rahatça kullanabilmesini sağlar. Çalışma konumlama kemeri TS EN 358 standardına uygun olmalıdır.

Lanyard (Bağlantı halatı)

Lanyardlar, yüksekten düşme ekipmanlarının bir parçası olan kişisel koruyucu donanımdır. Lanyardlar, ara bağlantı ekipmanları olarak kullanıcının emniyet kemerini ve bağlantı noktasını birbirine bağlayan ekipmanlardır.

Enerji Absorblayıcılar (Şok emiciler)

Enerji absorblayıcılar, yüksekten düşme esnasında meydana gelen kinetik enerjiyi gidermek için tasarımlanmış düşme önleyici sistemde kullanılan bir ekipmandır. Yüksekten düşen çalışanın maruz kalacağı şok etkisini azaltırlar. Farklı çeşitleri olmakla beraber, piyasadaki enerji sönümleyici ürünlerin pek çoğu üst üste dikilmiş tek parça kuşaktan oluşur.

Geri Sarmalı Tipte Duşuş Durdurucular

Kendiliğinden kilitlenme fonksiyonu ve otomatik germe sistemi ve geri sarmalı bağlama tertibatı olan düşme önleyicidir. TS EN 360 standardına uygun olmalıdır.

Bağlayıcılar (Karabinalar)

Bağlayıcılar, kullanıcının kendini doğrudan ya da dolaylı olarak bir saplamalı bağlantıya (ankraj) bağlaması için bir sistem kurmasını sağlayan, bileşenleri bağlamak için kullanılan açılabilir araçlardır. İlgili standardı TS EN 362'dir.

Kişisel giyecekleri örten veya bunların yerine geçen ve bir veya birden fazla tehlikeye karşı (ısı, soğuk, nem, toksik, kimyasallar, asitler, aşındırıcı maddeler, elektrik, biyolojik ve fiziksel tehlikeler) koruma sağlayacak şekilde tasarımlanmış koruyucuları ihtiva eden giyeceklerdir.

Temel koruyucu giyecek çeşitleri aşağıda belirtilmektedir:

• Yüksek görünürlüğe sahip giyecekler, yüksek yansıtıcı özelliğe ve kolayca fark edilebilir bir arka plana sahip giyeceklerdir. Özellikle hareketli araçların yanında ve diğer karanlık alanlarda kolayca fark edilmek amacı ile kullanılmaktadır.

• Mekanik etkilere karşı kullanılan koruyucu giyecekler, kesilme, yırtılma, aşınma ve metal sıçramaları gibi zararlara karşı korunmak için kullanılmaktadır. Tüm bunların sağlanabilmesi için giysilerin yüksek mukavemetli tekstil liflerinden yapılması gerekmektedir.

• Isıl etkilere karşı koruyucu giyecekler, ısıya, aleve, ergimiş metallerin sıçramalarına, radyant ısıya ve aşırı soğuğa karşı koruma sağlayan elbiselerdir. Bu tip elbiseler, petrokimya ve elektrik işçilerince giyilen üniformalardan, dökümhaneler ve yüksek ısılarda çalışan diğer tesislerde giyilen elbiselere kadar değişen bir yelpazeye sahiptir.

• Elektriğe karşı koruyucu giyecekler, elektromanyetik ve elektrostatik olarak iki ayrı grupta incelenir ve elektriğin zararlarından korunmak için kullanılır. Yüksek gerilimle çalışan kişiler, kesinlikle güç tutuşur, mukavim ve konforlu iletken koruma giysilerini tercih etmelidirler.

• Radyasyona karşı koruyucu giyecekler, X ışını ile çalışanlar, kanser tedavi merkezlerinde çalışanlar ve iyonize radyasyona maruz kalan diğer ortamlarda çalışanlar için tasarlanmış giyeceklerdir.

• Nükleer, biyolojik ve kimyasal (NBC) uygulamalara karşı koruma sağlayan giyecekler, çoğunlukla sentetik veya doğal elyaftan dokunmuş; ayrıca karbon elyaf ve köpükten oluşan ve insan vücuduna zarar veren nükleer, biyolojik ve kimyasalların zararlı etkilerine karşı koruma sağlayan giyeceklerdir.