İnşaat Sektöründe Sağlık Tehlikeleri ve Riskler

İnşaat Sektöründe Sağlık Tehlikeleri ve Riskler

İnşaat işleri ev, işyeri, fabrika, hastane, yol, köprü, tünel, stadyum, rıhtım, havaalanı gibi her çeşit inşaatın yapımı, bakımı, onarımı, yenilenmesi, değiştirilmesi, yıkılması işlerinin tamamıdır. İnşaat çalışanları genellikle sürekli aynı işyerinde çalışmaktan ziyade sık sık iş değiştirmek, çalıştıkları her işte ancak birkaç haftayla birkaç ay arasında bulunmak zorunda kalan çalışanlardır. Bu durum çalışan ve iş açısından çeşitli olumsuzlukları içerir. Çalışanların eğitim ve güvenlik algı düzeyleri ve işyerlerinin güvenlik anlayışları değişken olabilir. Çoğu zaman inşaat çalışanları yılın tamamını çalışarak geçiremezler. Bunu telafi etmek için sıklıkla fazla mesai, aşırı çalışma gibi zor koşullarla yüz yüze kalırlar. Deneyimsiz oldukları işleri yapmak zorunda kalabilirler. Bu nedenle; aslında bir takım çalışması olması gereken inşaat işleri, sağlık ve güvenlik açısından pek çok riskleri barındırır hale gelir.

İnşaat işlerinin sağlık riskleri işyerinden işyerine, işten işe, günden güne, hatta saatten saate değişebilir. Genellikle aralıklı, tekrarlanan maruziyetler söz konusudur. Çalışan sadece kendi yaptığı işten değil, çoğu zaman iş ortamındaki diğer işlerden kaynaklanan zararlardan da etkilenir. Her bir etkenin zararı, yoğunluğuna ve yapılan işin süresine bağlıdır. Bazı inşaat tehlikeleri aşağıdaki Tablo 1'de gösterilmektedir. Burada sadece işin birincil zararlarına yer verilmiştir. Ayrıca, her inşaat çalışanı stres ve sıcağa maruz kalma, kas-iskelet sistemi hastalıkları gibi ortak sağlık sorunlarıyla da karşılaşır.

Tablo 1. Bazı İnşaat Mesleklerinin birincil riskleri

Meslek Risk
Tuğla, taş vb. duvar ustası Çimento dermatiti, ayakta çalışma, ağır yük
Seramik Ustaları Yağıştırıcı buharları, dermatitler, ayakta çalışma
Marangozlar Ahşap tozu, ağır yük, tekrarlayan hareketler
Sıvacılar Sıva tozları, iskelede çalışma, ağır yük, ayakta çalışma
Elektrikçiler Lehim dumanındaki ağır metaller, ayakta çalışma, ağır yük, asbest
Elektrik santrali
yapım ve tamircileri
Lehim dumanındaki ağır metaller, ağır yük, asbest
Boyacılar Solvent buharları, toksik metaller
Duvar kağıdı ustaları Tutkal buharları, ayakta çalışma
Tesisatçılar Kurşun duman ve partikulleri, kaynak dumanları, asbest
Buhar kazanı ustaları kaynak dumanları, asbest
Halı kaplamacılar Diz travması, ayakta çalışma, tutkal ve buharları
Karo ustaları Yapıştırıcılar, toz, diz travması
Mozaik zımparacılar Ayakta çalışma, silika tozu
Camcılar Ayakta çalışma, yaralanma
İzolasyon çalışanları Asbest, sentetik lifler, ayakta çalışma
Demiryolu inşaatı çalışanları Silika, sıcak, soğuk
Çatı Ustaları Katran, sıcak, yüksekte çalışma
Kaynakçılar Kaynak emisyonları
Lehimciler Metan dumanları, kurşun, kadminyum
Kazıcılar, deliciler Silika, gürültü, titreşim
Havalı çekiç kullananalar Silika, gürültü, titreşim
Kazık makinası operatörleri Silika, titreşim
Vinç operatörleri Gürültü, lubrikan yağlar
Vinç kulesi operatörleri Stres, izolasyon
Ekskavatör, kepçe operatörleri Silika, histoplazmis, titreşim, sıcak, gürültü
Grayder, dozer,
kazıcı operatörleri
Silika, titreşim, sıcak, gürültü
Asfalt çalışanları Asfalt emisyonları, sıcak, dizel egzozu
Kamyon ve traktör şoförleri Titreşim, dizel egzozu
Yıkım çalışanları Asbest, kurşun, toz, gürültü
Kimyasal faktörler

Genellikle havada gaz, toz, buhar ve duman halinde bulunur ve solunumla alınırlar. Bazıları ciltten de emilirler. Sıvı, yarı sıvı (tutkallar, yapıştırıcılar, katran) veya toz (çimento) formda bulunabilirler. Su ve gıdalarla ağızdan alınabilir, sigarayla birlikte solunabilirler. Oluşturdukları hastalık örnekleri ise;

• Silikoz; kum püskürtme, tünel yapımı, kaya delme işlemleri,

• Asbestoz; izolasyon, tesisat, yıkım işleri,

• Bronşit; kaynakçılık,

• Cilt alerjileri; çimentoyla yapılan işler,

• Sinir sistemi hastalıkları; organik çözücüler ve kurşun maruziyeti.

Asbest maruziyeti olan izolasyon çalışanlarında, kaynakçılarda ve ağaç işleriyle uğraşanlarda akciğer kanseri ölümleri fazladır. Köprü tamircilerinde, boyacılarda kurşun zehirlenmesi görülür.

Fiziksel faktörler

Gürültü, sıcak ve soğuk, radyasyon, titreşim, barometrik basınç inşaatlarda sık görülen fiziksel faktörler arasında sayılabilirler. İnşaat sektöründe makineleşme arttıkça gürültü sorununun boyutları da artmaktadır. Tüm vücut titreşimi, havalı çekiç ve diğer büyük makineleri kullananlar için önemli bir sorundur. Çatı ustalarında güneş ve sıcak katrana bağlı sıcak stresi riski yüksektir. UV radyasyonun ana kaynağı güneş ve elektrik kaynağıdır. İyonizen radyasyon ihtimali düşüktür. Temel kazma, tünel yapımı gibi işlerde radon gazı maruziyeti söz konusu olabilir. Zorlanma ve burkulmalar, en sık görülen hasarlardır. Travmatik yaralanma, tekrarlanan hareketler, ayakta ve aşırı çalışma gibi nedenlerle tendinit, karpal tünel sendromu, bel ağrısı gibi kronik fiziksel sorunlar sık yaşanır.

Biyolojik faktörler

Enfeksiyöz mikroorganizmalar, biyolojik kaynaklı toksik etkenler ve hayvan saldırılarıdır. Örneğin kazı çalışanlarında histoplazmozis görülebilir. Kapalı ortamda yapılan çalışmalarda, grip, tüberküloz bulaşması olabilir. Sıtma, sarıhumma, lyme hastalığı sektörün bilinen diğer enfeksiyöz sorunlarıdır. Sarmaşık, meşe, sumak, ısırgan gibi bitkilerden kaynaklanan toksinler, ciltte tahrişe neden olabilir. Bazı ağaç tozları kanserojen bazıları alerjendir. Arı, eşek arısı, yılan, karınca gibi bazı hayvan sokmaları görülebilir.

Tablo 2'de inşaat sektöründe görülen bazı sağlık zararlıları listelenmiştir.
Tablo 2. İnşaat sektöründe görüşen bazı sağlık zararlıları
Kimyasal Kas - İskelet Güvenlik
Asit

Aşırı zorlanma; sırt hasarları,
burkulma ve zorlanmalar,
omuz, dirsek, bilek problemleri

Uygunsuz malzeme

Ayakta çalışma

Tekrarlanan hareketler

 Bina Yıkımı
 Yapıştırıcılar, tutkallar Kapalı alanlar 
Alkali  Vinç Kullanma 
Asbest  Uyuşturucu ve alkol 
Asfalt  Elektrik 
Berilyum  Patlayıcılar 
Karbon monoksit   Fiziksel Düşmeler
Çimento Soğuk
Ergonomi
Sıcak
Gürültü
Oksijen eksikliği
Radyasyon
Stres
Güneş
Titreşim
Yangın ve Patlama
Temizlik ürünleri Motorlu Taşıtlar 
Katran Ağır ekipman 
Toz İskeleler 
Epoksi reçinesi Yangın ve patlamalar 
Gaz Basınçlı gazlar 
İzolasyonlar Hava Koşulları 
Kurşun  
Yapay mineral lifler  
Metaller Biyolojik  
Boyalar, cilalar Sürüngenler, kümes hayvanları
Histoplazmozis
Bakteriler, mantarlar,
parazitler, virüsler
Böcekler ve örümcekler
lyme hastalığı
Küfler, mantarlar
 
Silika  
Solventler  
Tinerler  
Kaynak dumanı ve gazlar  
Ahşap tozları  

İnşaat sektöründe en sık karşılaşılan meslek hastalıkları Tablo 3'te sıralanmıştır. (Daha detaylı bilgi için bkz."Meslek Hastalıkları ve İşle İlgili Hastalıklar Tanı Rehberi" ve "Çalışma Yaşamında Sağlık Gözetimi Rehberi")

Özellikleri ve maruziyet kaynakları

Titreşim maruziyeti; belirli bir zaman süresindeki (genellikle 8 saat) m/sn2 olarak ölçülen maruziyetin ortalaması olarak ifade edilir. Titreşim çoğu zaman gürültü maruziyetiyle birliktedir. Titreşim maruziyeti, vücudun titreşim kaynağına temas durumuna göre iki alt grupta değerlendirilir;

• Tüm vücut titreşimi (TVT): Her çeşit ulaşım, sanayi ve inşaat taşıtları gibi titreşen bir yüzeyin üzerinde olmak ya da titreşen bir sanayi makinesinin yakınında çalışmak gibi koşullarda hissedilir.

• El-kol titreşimi (EKT): Titreşim sağlayan aletlerin elle tutulması ve kullanılmasıyla hissedilen titreşimdir.

İnşaat sektöründe beyaz parmak hastalığı genellikle döner el aletlerinin, taşlama makinelerinin, darbeli el aletlerinin kalafatlama, çekiçleme işleri ile bağlantılı kullanılmasına, el ve güç aletlerinin kullanılmasına, yıkma/kırma işleri yapılmasına bağlı olarak gelişir. Öte yandan, bu hastalık aynı zamanda döner aletlerle taşlama yapılan veya cilalanan malzemelerin tutulmasına bağlı olarak da gelişebilir.

Bu tür makine ve aletler arasında aşağıdakiler sayılabilir:

• Beton kırıcılar, poker vibratörler ve kompaktörler;

• Zımpara, taşlama makineleri ve kesici diskler;

• Darbeli matkaplar;

• Yontma çekiçleri;

• Elektrikli testereler;

• Freze makinesi veya zımba tabancası.

Düzenli olarak,

- Darbeli aletlerle günde yaklaşık 15 dakikayı aşkın süre boyunca,

- Bazı döner ve diğer hareketli aletlerle günde yaklaşık bir saatten fazla çalışanlar ciddi risk altındadır. Ayrıca, bu çalışanların titreşim maruziyeti ile ilgili yönetmeliklerde belirlenen maruziyet sınır değerinin de üzerinde olmaları ihtimali vardır.

Hastalıkların şiddeti, titreşim maruziyetinin nitelikleri, çalışma şekli, kişisel geçmiş ve alışkanlıklar gibi başka birkaç faktöre de bağlıdır. Titreşimin eller üzerindeki etkisini belirleyen faktörler Tablo 5'te verilmiştir.

Sağlık etkileri

Beyaz parmak hastalığı, yaygın olarak "El-Kol Titreşimi Sendromu (EKTS)" diye bilinen rahatsızlığın bir bölümünü oluşturur. Damarlarda, sinirlerde, kas ve eklemlerde oluşan, iş göremezliğe yol açan ağrılı bir rahatsızlıktır. Hastalığın nöbetlerini tetikleyen faktörler genellikle soğuk havalar veya soğuk nesnelerle temastır. Ataklar dakikalar, saatler sürer. Hastalığın ilk safhasında genel olarak parmaklarda hissizlik ve karıncalanma görülür. Bu durum çoğu zaman makine kullanıldıktan sonra dahi devam eder. Parmak uçlarından biri geçici olarak beyazlaşır ve ağrımaya başlayabilir. Hastalık ilerledikçe parmak uçları daha sık beyazlayacaktır. Sonunda, diğer parmaklar da beyazlamaya başlar; ancak, başparmağın etkilenme ihtimali azdır. Birkaç parmak beyazladığında, bu hastalık muhtemelen geri döndürülemez bir aşamaya gelmiştir. Hastalar, sayıları gittikçe artan ve günün herhangi bir saatinde ortaya çıkan ağrı nöbetleri geçirir. Hastalar parmaklarında dokunma duyusunu kalıcı olarak yitirebilir; bu hastalar için bozuk para tutmak, düğme iliklemek, iğne iplik kullanmak ve çivi, vida benzeri küçük nesneleri tutmak gibi gündelik işleri yapmak imkânsız hale gelebilir. El ve parmaklarda ağrı, uyuşma, karıncalanma, soğuğa tahammülsüzlük, hassasiyet; parmaklarda, elde ve önkolda şişlik; elde kas güçsüzlüğü; el, bilek, dirsek, omuzda eklem ağrıları, hareket kısıtlılıkları; el ve parmaklarda cilt değişiklikleri ve morarma görülebilir. Çalışanda titreşim semptomları görüldüğü zaman maruziyet sonlandırılmalıdır. İlerlemiş bulgular tam olarak düzelmez, maluliyet bırakabilir. Alkol, sigara ve bazı ilaçlar, titreşimin etkilerini artırır.

Titreşime bağlı olarak kollar, omuz ve boyun kas-iskelet sistemi hastalıklarının sıklığı da artar. Ancak birlikte bulunan diğer fiziksel faktörlerin, yani kuvvet, tekrarlanan hareketler, postürün katkısını ayırmak mümkün değildir. Gürültüyle birlikteliği nedeniyle işitme kaybı sık görülür. Ayrıca; yorgunluk, baş ağrısı, huzursuzluk, uyku bozuklukları gibi bulgular eşlik edebilir.

Önleme

Titreşimli alet ve makine kullanıcılarına güvenli ve doğru kullanım konusunda bilgilendirme ve eğitim yapılmalı, istirahat aralıklarıyla bölünmüş çalışma düzeni uygulanmalıdır. Daha az titreşimli aletlerin seçimi yapılmalı, ergonomik düzenlemelere özen gösterilmelidir. Araç gereç aparatlarının doğru seçilmesi de titreşim maruziyeti üzerinde etkili olabilir. Eş merkezliliğe ve zımpara taşının olası denge bozukluğuna dikkat edilmesi gerekmektedir. Körelmiş testere bıçağı zamanı geldiğinde değiştirilmeli ya da bilenmelidir. Matkap uçlarında malzeme seçimi ve geometrisi de titreşimin azaltılmasında etkili olabilir.

Çalışanın maruziyet süresi mümkün olduğu kadar kısa tutulmalıdır. ISO tarafından, titreşimli el aletleri üreticilerine EKTS etkilenme sınırı olan 2.5 m/s2'yi aşmayacak titreşim üretecek el aletlerinin üretimine izin verilmektedir. Ortam gürültü ve titreşim ölçümleri, alet ve makinelerin gürültü üretimleri düzenli olarak ölçülmeli, erken semptomlar izlenmelidir. Eldiven kullanımı el ve parmakları sıcak tutar ve travmadan korur. Ayrıca titreşimi emen koruyucu eldivenler kullanılabilir. Bazı el aletlerinin yüksek frekanslı titreşime karşı koruyucu olan eldivenler vardır. El-kol titreşimini azaltmak için bir olasılık titreşimi azaltan tamponlu tutacakların kullanılmasıdır. Bu tür araç-gereç sapları titreşim kaynağından, yani makineden mümkün olduğunca ayrılır. Makinenin üreticisine bağlı olarak, dekuplaj mekanizması yaylı, süngülü veya titreşimi dengeleyen sistemler halinde olabilir. Avuç taşlama makineleri gibi bazı makineler otomatik dengeleyicilerle donatılmıştır, bu donanımlar dengesiz kütlelerin yarattığı sıkıntıyı giderir. Bu durum dönel şaftta yer alan bir konteyner içinde düzenlenen gevşek çelik toplarla elde edilir. Bir dengesizlik meydana geldiğinde, toplar otomatik olarak karşı denge kurmak üzere belirli bir yerde toplanır, bir nebze dengesizliği giderir. Makineyi kullanırken el üzerinde etkili olan kavrama ve besleme kuvveti azaltılırsa, titreşime olan maruziyet de azaltılır. Bu nedenle çalışanla titreşim yayan makine arasındaki teması azaltılmak ya da ortadan kaldırmak amacıyla iş prosesini değiştirmenin yolları üzerinde düşünülmelidir. Örneğin, tavana ya da duvarlara delik açarken destek ya da dayanakların kullanılmasıyla maruziyet azaltılabilir. İnşaat mühendislerinin kullanımı için mevcut uzaktan kumandalı kanal kompaktörleri vardır. Bu kompaktörleri kullanan kişiler titreşime neredeyse hiç maruz kalmazlar.

Titreşime maruz kalanlarda işe giriş muayenesi ve düzenli aralıklarla kontrol muayeneleri yapılmalıdır. Amaç çalışanı bilgilendirme, sağlık durumunu değerlendirme ve titreşimle ilişkili hastalıkların erken tanısıdır. İşe giriş muayenesinde titreşim maruziyetinin artırabileceği yapısal beyaz parmak eğilimi, bazı sekonder Raynaud fenomenleri, geçmişte üst ekstremitelerin titreşim maruziyeti, nörolojik hastalıklar gibi durumlara özellikle dikkat edilmelidir. Kontrol muayenelerinde semptomların şiddeti ve iş koşulları değerlendirildikten sonra, çalışanın maruziyetten kaçınması veya azaltılmasına karar verilmelidir. Başlangıçta 5 yılda bir, semptomlu olgularda 2-3 yılda bir kemik grafiği alınmalıdır.

Tüm vücut titreşiminden korunmak için;

• Sürücü kabininin veya operatör koltuğunun süspansiyonlu olması,

• Araçların ayak pedalları ile direksiyonlarında titreşim engelleyicilerin kullanılması,

• Maruziyet süresinin kısaltılması,

• Araç operatörlerinin rotasyonu,

• Üzerine binilerek kullanılan araçlardaki oturakların uygun olması gibi koruyucu önlemlere dikkat edilmelidir.

Her zaman düzenli ve daha fazla fiziksel egzersiz tavsiye edilmelidir.

Özellikleri ve maruziyet kaynakları

Birikimsel travma hastalıkları (BTH); sürekli tekrarlanarak çalışanın biyomekanik kapasitesini aşan ve travma oluşturan hareketler sonucunda eklem, kas, tendon ve diğer yumuşak dokularda bozulma, fonksiyon kaybı ve ağrı ile seyreden sendromların genel adıdır. Postür, tekrarlama, güç, titreşim, soğuk maruziyeti ve bunların bileşimi risk faktörleri olarak kabul edilmektedir. Etkilenme en çok el, kol, omuz ve boyun bölgesindedir. Hasar temel olarak yumuşak dokuda, tendon ve kılıflarındadır. Ancak kemik hasarı da oluşturabilir, hatta omurgaya kadar yayılabilir.

Karpal tünel sendromu, el bileğindeki karpal tünelde medyan sinirin sıkışmasının sonucu olarak düşünülebilir. İnşaat sektöründe bu hastalığa yol açan risk faktörleri uzun süreli, aşırı miktarda tekrarlanan el hareketleri, bileğin uzun süre zorlayıcı pozisyonda kalması, karpal tünele doğrudan basınç uygulanması, sıkı kavrama, avuç içinde mekanik stres ve el kol titreşimi ve/veya soğuk maruziyetidir. Bileğin tekrarlanan bükülme, gerilme, dönme, sağa veya sola eğilme, hareketleri, avuç içiyle bastırma, sıkma hareketleri hastalığa neden olur. Bu hareketler taşlama, zımparalama, cilalama, montaj, paketleme, temizlik işleri, çekiç kullanma sırasında sıkça yapılır.

Sağlık etkileri

KTS'de dirsekten aşağıda ve elde ağrı, uyuşukluk, yanma ve kas güçsüzlüğü vardır. Bu tünel el bileği kemiklerinin avuç içi tarafında yer alır. İçinden medyan sinir, parmak tendonları ve kan damarları geçer. Tendon kılıfının şişmesi ve eklem hareketleri tünel açıklığını daraltarak siniri ve kan akımını baskılar. Sinirin etkilediği alanda ağrı, uyuşma, karıncalanma vardır. Bu alan avuç içinde 1, 2, 3 parmaklar ve 4. parmağın dış yarısı; el sırtında ise başparmağın iç yarısı ile 2, 3. ve 4. parmakların üst 2/3'lük kısımlarıdır. Bu özgün dağılım, tanısaldır.

Etkilenen yere göre lokalizasyonu ve yayılımı değişmekle birlikte şu temel semptom ve bulgular görülebilir;

• Ellerde veya önkolda bir şeyi tutma veya kaldırma güçlüğüne neden olan güçsüzlük;

• Karıncalanma, iğnelenme;

• Uyuşma;

• Sakarlık; bir şeyi tutarken, kaldırırken yoğunlaşma ihtiyacı;

• Sıradan işlerde elleri kullanma güçlüğü;

• Olağan işlerde elleri kullanmaktan kaçınma;

• El, dirsek, omuz ağrılarıyla uyanma;

• Ellerde üşüme veya hassasiyet;

• Kronik ağrı.

Semptomlar günlük iş ve aktivitelere göre farklılık gösterebilir. Ağrı başlamadan önceki dönemde uyuşukluk, şişlik, aşırı sıcaklık, karıncalanma gibi yakınmalar olabilir. Hasardan korunmak için bu erken semptomları anlamlandırabilmek önemlidir. İleri olgularda yorgunluk, motor fonksiyonlarda bozulma, hareket becerilerinde azalma, kuvvet kaybı görülebilir.

Etken faktörlerinin, iş ve hareket kusurlarının düzeltilmesi, aralıklı dinlenerek çalışmanın önerilmesi, istirahat, soğuk/sıcak kompres uygulamaları erken dönemde yararlıdır.

Önleme

Yapılan iş ve hareketlerin doğasına uygun basit ergonomik önlemlerin alınması korunmada en önemlisidir. İş aktiviteleri, çoğu zaman yarım dakikadan az aralıklı tekrarlamalardan oluşur. Çalışan, iş sırasında kas gücünün % 30'dan fazlasını kullanır. Vücudun uzun süre zorlayıcı pozisyonlarda kalması gerekebilir. Kullanılan alet ve makineler vücuda veya bir bölümüne titreşim iletebilir. Havalı alet kullanımlarında soğuk ve hava akımı etkilenmesi olur. Çoğu zaman da bu risk faktörleri birlikte görülür. Bunların çoğu önlenebilir. Çalışma ortamının doğru kurgulanması, uygun pozisyonda çalışma, uygun el aletleri kullanma bunların başında gelir. Ergonomik önlem tablolarından yararlanılabilir. Eğitim ve fizyolojik düzeltme egzersizleri önemlidir.

Kullanılan alet ve makinelerin bakım ve onarımları düzenli yapılmalı, titreşim üretimleri ölçülmelidir. İşte tekrarlanan hareketler, sıklığı, duruş, ağır kaldırma koşulları izlenmelidir. Dakikada 10 kez malzeme tutma veya dakikada 20 kez tekrarlanan el hareketi yoğun tekrarlanan hareket; 1 kg'dan ağır malzemenin elle tutulması ağır güç kullanımı olarak nitelenebilir. Diğer önlemler şöyle özetlenebilir;

• Tekrarlayan baskılardan kaçınmak, uygulanan kuvveti azaltmak ve kavrayışı gevşetmek;

• Ergonomik açıdan doğru ekipman kullanmak (iş tezgahları, araç ve gereçlerin sapları ile işler çalışanın çalışırken bileğini doğal bir pozisyonda tutmasını sağlayacak bir biçimde yeniden tasarlanabilir);

• El bilek ateli, bileğin "nötr" pozisyonda tutulmasına yardımcı olabilir;

• Uygun şekilde molalar vermek;

• İşleri çalışanlar arasında dönüşümlü olarak yaptırmak;

• Elleri sıcak tutmak – rutin olarak yapılan basit egzersizlerle bilek eklemlerini ısıtmak veya parmaksız eldivenler yardımıyla elleri sıcak ve esnek tutmak.

İşe giriş muayenelerinde kas, eklem, kemik hastalıklarının varlığı araştırılmalı, uygun işe uygun insan kuralına göre işe yerleştirme yapılmalıdır. Aralıklı kontrol muayeneleri, erken etkilerin saptanıp, iş koşullarının ve yakınmaların erken düzeltilmesine yönelik olmalıdır. Hastalığa neden olan iş aktiviteleri ve koşulları ile düzeltme önerileri hakkında işyeri hekiminin görüşleri alınmalıdır.

Özellikleri ve maruziyet kaynakları

İşle ilgili bel ağrıları kavramı, bilinen bir nedeni olmaksızın en az 24 saat süren ve alt kaburgalarla kalça kıvrımları arasındaki ağrıları kapsar. Altı haftadan kısa sürerse akut, 6-12 hafta arasında subakut, 12 haftanın üzerinde kronik ağrı olarak adlandırılır. Fiziksel güce dayalı çalışanlarda sık görülür. İşyerinden ve çalışma koşullarından kaynaklanan pek çok nedeni vardır.

Her türlü bel ağrısının tam nedeni çok net olmayabilir, fakat yapılan işte genellikle aşağıdaki özellikler görülür:

• Fiziksel güç gerektiren ağır iş, taşıma işleri, özellikle de ağır ve rahat taşınamayan malzemeler (25 kg ağırlığındaki çimento torbaları gibi),

• Merdivenler gibi uygun olmayan yerlerde yük kaldırma ve taşıma,

• Kalafatlama gibi tekrarlayan işler,

• Özellikle de sürücü koltuğu düzgün bir şekilde ayarlanmıyor veya ayarlanamıyorken ya da yay sistemi düzgün değilken uzun mesafe araç kullanmak veya bozuk yolda araç kullanmak,

• Ekskavatör gibi ağır makine kullanımı,

• Alçalmak, eğilmek veya çömelmek (örneğin, montajda ayakta çalışırken iş yapılan tezgâhın yüksekliği uygun şekilde ayarlanmamışsa vücut duruşu uygun olmaz),

• Aşırı güç gerektiren yükleri itmek, çekmek veya sürüklemek,

• Normal beceri ve sınırlar aşılarak ve fazlasıyla yorgunken çalışmak,

• Germe, döndürme ve uzanma.

İnşaatlarda tüm vücut titreşimine yol açan, aynı zamanda çevrede rahatsızlık yaratan işler arasında aşağıdakiler sayılabilir:

• Ocakta patlatma yapmak, yol ve bina temel inşaatlarında taş ve kaya çıkarma işleri;

• Kazık çakma;

• Yıkım;

• Yol ve ray trafiği.

Tüm vücut titreşimi, şantiyede kullanılan iş makineleri gibi koltuk veya ayaklar aracılığıyla bütün vücuda titreşim yayan makinelere maruz kalan kişileri etkiler. Vücudun her bölümünün doğal rezonans frekansı vardır. Titreşim kaynağının frekansı vücudun bu belli kısımlarının rezonans frekansıyla eşleşiyorsa, titreşim 4 kata kadar arttırılmış olabilir ve şiddetli bel/sırt ağrısı gibi hasara yol açar.

Sağlık etkileri

Mekanik bel ağrısı en sık nedendir. Genç, sağlıklı, aktif kişilerde görülür. Bacaklara yayılımı olmaksızın sırtın alt kısmında yoğunlaşır. Ciddi olgularda tek veya iki bacağa yayılım olabilir. Sinir kökü basısına kadar ilerleyebilir. Omurganın bükülmesiyle ağrı uyarılabilir. Sonuçları uzun süreli ağrı, günlük faaliyetleri yürütme becerisinin azalması ve işi bırakma ihtiyacı olabilir.

Önleme

• El-kol gücüyle yük taşınmasını engellenmelidir. Birçok inşaat firması, iş yüküne yardımcı olması için en az bir kaldırma makinesine ihtiyaç duyar. Kaldırma ekipmanları, normalde ancak birçok kişinin birlikte taşıyabileceği nesneleri kaldırmalarına ve indirmelerine yarar. Bu makineler sayesinde metal iskeletler gibi nesneler dik konuma getirilir veya çatı mertekleri bina üzerinde kolaylıkla yerleştirilir. İnşaat ekipmanları alınırken veya kiralanırken ihtiyaçlarınıza cevap veren ekipmanları bulabilmek için inşaatlarda kaldırma işleri için kullanılan ekipmanların nitelikleri öğrenilmelidir. Aşağıda bazı örnekler verilmiştir:

- Çift kademeli asansör bir forklift üzerinde monte edilen ve forkliftin çatallarının aracın kendi boyundan yükseğe kaldırılmasını sağlayan bir cihazdır. Çift kademeli asansör bütün forkliftlerde hazır bulunmaz.

- Kollu vinç veya tek ayaklı vinç, ağır nesnelerin kaldırılmasında kullanılan, yukarı ve dışa doğru uzayan geniş bir direk veya kuledir. Kollu vinç, vinç ve bocurgat sistemleriyle donatılmıştır. Bu tür kaldırma ekipmanları normalde elektrikli veya hidrolik motorlarla çalışır.

- Vakumlu kaldırma sistemi, ağır materyalleri kaldırmak için emme kuvvetini kullanan vakum aracına bağlı mekanik bir araçtır. Vakumlu kaldırma araçları inşaatlarda en çok cam kaldırma işlerinde kullanılır.

- Makas lift, bir platformu alçaltıp yükseltmek için kapanan ve açılan kollar kullanan hareketli bir platformdur. Açıkken kolları açık bir makasa benzediği için ekipmana bu isim verilmiştir. Makas liftler el kumandasıyla hareket ettirilebilir, ray sistemi üzerinde veya motor gücüyle hareket ettirilebilir.

- Vinç, zincir veya halatlarla sarılı asansör tamburu veya makarası yardımıyla çalışan bir makinedir. Bu zincir veya halatlar kancalara bağlanır, bu sayede ağır nesneler kaldırılıp indirilir. Vinçler elle, havalı veya hidrolik sistemle çalıştırılır.

- Bocurgat, bir tamburun etrafına sarılı bir zincir veya halat ile ağır nesneleri kaldırmak için kullanılması bakımından vince benzer. Bocurgat da, motor gücüyle veya elle çalıştırılabilir. Silindirin veya tamburun yan tarafındaki bir manivela ile cihaz döndürülür ve nesnenin kaldırılabilmesi için halat gerdirilir.

• Yapılacak işleri düzenlerken, yük kaldırma ve taşıma esnasında doğal olmayan pozisyonların kullanılmasını önlenmeli, yapılacak işler "iyi bir pozisyonda" gerçekleştirilebilecek şekilde düzenlenmelidir. İyi pozisyon; çalışanın kulak, omuz ve kalçalarının genellikle aynı hizada olduğu durumdur.

• El-kol gücüyle yük kaldırma ve taşıma işlerinde yükün üzerinde sağlam tutacak yerleri olmalıdır.

• Kaygan zeminlerin oluşması engellenmeli ve kaymayı önleyici tabanı olan çizmeleri kullanılmalıdır.

• Uygun kaldırma teknikleri kullanılmalıdır. (Çalışanlara güvenli kaldırma konusunda eğitim verilebilir.)

• Aşağıdaki durumlarda kaldırma işinin iki kişi tarafından yapılması uygundur:

- Lift, vinç veya başka bir mekanik yardımcı yoktur;

- Kaldırılacak nesne tek başına bir kişinin kaldıramayacağı kadar ağırdır (tipik olarak 25 kilodan ağır);

- Taşınacak nesne garip şekilli veya fazla büyüktür;

- Ağırlığı yükün içinde dengeli bir şekilde dağıtılmamış olan herhangi bir nesne;

- Bazı nesnelerin iki kişinin de kaldırıp taşıyamayacağı kadar ağır veya garip şekilli oldukları unutulmamalıdır.

• Aşırı eğilmemek için dirseğe yakın yükseklikte çalışılmalıdır.

• Baş üstüne uzanmamaya ve dizlerinizin üzerine çökmemeye çalışılmalıdır.

• Doğal olmayan duruşlar engellenemiyorsa, görev değişimi yapılmalı, vücut esnetilmeli, sık sık kısa molalar verilmelidir.

• Uzun süreler boyunca sert zeminde dizlerin üstüne çökmemeye çalışılmalı; diz çökmek zorunluysa uygun diz koruyucular kullanılmalıdır.

• Çalışanların sağlık gözetimi düzenli yapılmalıdır.

Özellikleri ve maruziyet kaynakları

Çalışma ortamında olabilecek her türlü zararlı etmenin ilk etkileyeceği sistemlerin başında solunum sistemi gelmektedir. Bu nedenle mesleki akciğer hastalıkları birincil korunma önlemlerinin en önemli olduğu meslek hastalıkları grubudur. Solunumla alınan maddelerin bir kısmı doğrudan solunum sistemini etkilerken, bazıları sistemik etkilere de neden olur. Solunum sistemindeki etkileri bu maddelerin tipine, yoğunluğuna bağlı olduğu gibi akciğerin farklı bölümlerinin özelliklerine bağlı olarak da değişiklik gösterir.

İş ortamında organik ve inorganik maddelerin aşınma, yanma, mekanik olarak kırma, parçalama, delme, öğütme işlemleri sırasında ve sonucunda oluşan tozlara maruziyeti etkileyen faktörler şunlardır:

• Havadaki kütle miktarı,

• Partikül sayısı,

• Partikül çapı dağılımı,

• Partiküllerin kimyasal bileşimi,

• Şekli, yoğunluğu, aerodinamik özellikleri.

Gazların zararları ise suda çözünebilirlikleri ve yoğunlukları ile ilişkilidir.

Solunabilir silika tozu yapı işlerinde yaygın olarak ortaya çıkar. Çalışanları silika tozuna maruz bırakabilecek yapı işleri arasında:

• Yapı taşı kesimi ve diğer taş duvar işleri,

• Döşeme plakaları ile taş yol yapımında kullanılan taşların kesim ve/veya delim işleri,

• Yıkım işleri,

• Bina kumlama işleri,

• Tünel inşaatları sayılabilir.

Beton, çağdaş yaşamın altyapısının son derece önemli bir parçasıdır ve yıllar geçtikçe yenilenmesi gerekir. Mevcut beton yapıların yıkımı, onarımı veya düzenlenmesi işlerinde kullanılan yöntemlerin pek çoğunun muazzam miktarlarda solunabilir toz üretme potansiyeli vardır.

Genellikle, taş ve diğer silika içerikli malzemelerin kesimi ve uygulanmasında güç aletlerinin kullanılması sonucunda aşırı miktarda toz maruziyeti olur. Çoğu durumda, maruziyet seviyeleri işyeri maruziyet limitini aşar (hatta iki katına çıkar). Çok küçük partikül düzeyinde silika tozunun solunum yoluyla vücuda alınması silikoz gelişimine yol açabilir.

Silikanın yanı sıra, inşaat sektöründe özellikle karşılaşılan iki toz türü daha vardır: çimento tozu ile talaş. Çimen tozu gözde tahrişe, burun ve boğazda tahrişe, ayrıca kronik akciğer rahatsızlıklarına yol açabilir. Ahşap malzemelerin testere ile kesilmek ve kumlanmak suretiyle işlemden geçirilmesi veya özellikle basınçlı hava ile yapılan temizlik işleri sırasında ağaç tozu ortaya çıkar. Ağaç tozları ile ilişkilendirilen başlıca tehlikeler cilt hastalıkları, rinit ve astım gibi rahatsızlıklardır. Sert ağaç tozları nadir vakalarda burun kanserine yol açabilir.

Toprak yüzeyinde biriken tozlar rüzgârın etkisiyle havalanarak inşaat sahası dışına çıkabilir. Toprak aşağıdaki durumlarda yaygın olarak toza maruz kalır:

- Yıkım işleri;

- Şantiye hazırlık işleri;

- Yapı işleri;

- Taşıt hareketleri;

- Örtülmemiş stok malzemeler.

Sağlık etkileri

Tozlar; çalışanlarda akciğer hastalıkları, cilt hastalıkları, alerjik hastalıklar, sistemik toksik etkiler ve kanserlere neden olabilirler. Altta yatan akciğer hastalığı, kalp hastalığı, beslenme bozukluğu, yüksek tansiyonu olanlar ve obezler tozların etkisine daha duyarlıdırlar. Sigara kullanımı, tozlara bağlı akciğer hastalıklarının etkisini artıran en önemli faktördür. Dahası, sigara içenlerde ortaya çıkan akciğer hastalıklarında mesleğin etkisini ayırt etmek ve yasal tanı koymak zordur.

Akut etkiler: Yüksek düzeyde, yoğun maruziyetlerden dakikalar, saatler, nadiren de günler sonra ortaya çıkar. Üst solunum yolu irritasyonu, öksürük, bronş daralması, akciğer ödemi, akut hipersensitivite pnömonileri, solunum ateşi (metal, polimer, organik maddelerin dumanına bağlı), KOAH ve astım alevlenmeleri ve solunumsal infeksiyonlar gibi yanıtlardır.

Kronik etkiler: Tekrarlayan düşük, orta düzeyde bazen de yüksek düzeydeki maruziyetlerden aylar yıllar sonra, hatta bazen kişi o işten ayrıldıktan sonra ortaya çıkan solunumsal yanıttır. Bu patolojilerin başlıcaları astım, kronik bronşit, amfizem, KOAH, kronik hipersensitivite pnömonileri, pnömokonyozlar, akciğer ve plevra kanserleri ve enfeksiyonlardır.

Akciğer etkilenmesinin değerlendirilmesindeki en önemli iki test, akciğer grafisi ve solunum fonksiyon testidir. Tedavinin esasını maruziyetin azaltılması veya sonlandırılması oluşturur. İlk tanı konulduğunda kalıcı fonksiyonel etkilenme derecesi ne kadar az ise yaşam kalitesi ve süresinin etkilenme derecesi de o kadar az olacaktır.

Silikoz: Silika partiküllerinin uzun süreli solunumu ve akciğerlerde birikimi ile gelişen geri dönüşü olmayan, potansiyel olarak ölümcül bir akciğer hastalığıdır. Uzun bir sessiz dönemi vardır. Klinik olarak akut, akselere ve kronik hastalık görünümlerinde karşımıza çıkabilir. Semptomları, maruziyeti izleyen 20 yıl sonrasına kadar bir süre içinde ortaya çıkabilir. Belirtileri, öksürük ve nefes darlığına yol açan bronşitle birlikte başlar. Belirtiler ortaya çıktıktan sonraki beş yıl süresince solunum problemleri kötüleşebilir ve akciğerlerdeki hasar kalbi de zorladığı için bu hastalık kalp yetmezliğine yol açabilir. Bu hastalığın kesin tedavisi yoktur; ancak silika solunumu erken safhalarda durdurulursa hastalığın ilerlemesi de durdurulabilir.

Ortamdaki solunabilir kristal silikanın yoğunluğuna bağlı olarak üç çeşit klinik tablo gelişebilir:

Kronik silikoz: Nisbeten düşük yoğunluklara 10 yıldan uzun süren maruziyetten sonra gelişir. Maruziyet sonlansa bile ilerlemeye devam eder.

Akselere silikoz: İlk maruziyetten sonraki 5-10 yıl içinde gelişir.

Akut silikoz: Yüksek yoğunluktaki solunabilir kristal silikaya birkaç haftayla 5 yıl arasında değişen maruziyet sürelerinden sonra hızla gelişen tablodur. Kuvars değirmenciliği, kum püskürtme, kaya delme gibi tipik meslek öyküsü vardır. Hızla ilerleyen nefes darlığı, öksürük, kilo kaybı, morarma ve solunum yetmezliği vardır. Ölümcüldür.

Kaynak dumanları dumanları ile kaynak gazları tehlikeli maddelerin karışımlarıdır ve pnömokonyoz adı verilen akciğer rahatsızlıklarına yol açabilirler. Kaynakçı akciğeri, kaynak dumanı içerisindeki farklı etkenlerin karmaşık etkileri sonucu birlikte oluşturdukları, solunum yollarını ve akciğeri her düzeyde etkileyen çoklu bir solunum maruziyeti hastalığıdır. Ayrıca kaynak dumanı metal dumanı ateşine, gözlerde fotokeratite, üst solunum yollarında irritasyon bulgularına neden olabilir, astımı tetikleyebilir, KOAH'a neden olabilir. Özellikle paslanmaz çelik kaynakçılığında karşılaşılan krom, kanserojendir. Tersane kaynakçılarında asbest maruziyeti de gözden uzak tutulmamalıdır.

Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), hava yollarını daraltan akciğer hastalıkları kronik bronşit ile emfizemin birleşimidir. Hastalık akciğerlere giren ve akciğerlerden çıkan hava akışının sınırlandırarak nefes darlığına yol açar.

Önleme

• İkame etme, tehlikeli emisyonları önlemenin en iyi yoludur (örneğin tehlikeli maddelerin yerine daha az tehlikeli maddelerin kullanılması – aşındırıcı püskürtme malzemesi olarak %1'den fazla kristalize silika içeren silika kumu veya başka malzemeleri kullanmayın).

• Sıkı mühendislik kontrollerinin uygulanması havadan kaynaklanan maruziyeti engellemenin en iyi ikinci yoludur. Bu kontrol önlemleri arasında havalandırma ve partiküllerin havaya karışmasını önleyen bir proses tasarımı da yer alır (Örneğin kaynak işleri). Etkili çalışmalarını sağlamak için toz kontrol sistemlerinin rutin bakımını yapın.

• İşyerinde tek kullanımlık (asbestle çalışılıyorsa) veya yıkanabilen koruyucu giysiler giyilmesini sağlayın. Araç, ev ve diğer çalışma alanlarının kontaminasyonunu engellemek amacıyla çalışanların işten çıkmadan duş alarak (mümkünse) temiz kıyafetler giymesi tavsiye edilir.

• Çalışanların sağlık gözetimi düzenli yapılmalıdır.

Özellikleri ve maruziyet kaynakları

Asbest, fiziksel özellikleri nedeniyle izolasyon ve başka amaçlarla sık kullanılan lifsi yapıdaki doğal silikat minerallerinin genel adıdır. Hepsinin ortak özelliği lifsi, uzun (1:20), ince kristal yapısıdır. Her türlü kullanımı ile asbest ürünlerinin çıkarılması, üretimi ve işlenmesi yasaklanmıştır. Asbest; sesi emme, ortalama çekme kuvveti ile ısı, elektrik hasarına ve kimyasal hasara dayanıklı olması özellikleri nedeniyle 19. yüzyılın sonlarında imalat ve inşaat sanayiinde giderek yaygınlaşmıştır. Yangına ve ısıya dayanımı nedeniyle çimento ile karıştırılır veya kumaş veya keçelerin içine dokunur. Asbest geçmişte, yüksek ısılarda elektrik izolasyonu sağladığından elektrik fırınlarında ve izolasyon gerektiren kablolama işlerinde, ayrıca alev geciktirme ve izolasyon özellikleri ile çekme kuvveti, esnekliği ve kimyasallara karşı direnci nedeniyle de bina yapımında kullanılmıştır.

Asbest maruziyeti tipik olarak asbestten arındırma veya yıkım işlerinde gerçekleşir. Bu nedenle, temizlenecek malzemenin içeriğini bilmek çok önemlidir. Aşağıdaki listede genellikle asbest içeren inşaat malzemeleri verilmiştir:

Tavanlarda

- Akustik ve pürüzlü tavan yapımı,

- Asbestli çimento levha çatı kaplamaları,

- Alçı veya alçıpan derz malzemeleri,

- T profil tavan kaplamaları.

Dış cephelerde

- Asbestli çimento çatı panelleri,

- Duvar kaplama panelleri,

- Dolgulu tavan,

- Tuğla veya blok sıvası,

- Binalarda çatı levhası (ısı spreyi),

- Dış cephe kaplamalarında kullanılan izolasyon malzemesi (vermikülit),

- Çatı yalıtım keçeleri ve sızdırmazlık malzemesi,

- İç cephe macunu.

Zeminlerde

- Zemin yükseltici malzemeler,

- Vinil zemin kaplama (asbestli dolgu harcı),

- Vinil asbestli kaplama malzemeleri.

Borularda

- Soğuk su hatları,

- Evsel su ve atık hatları,

- Oluklu boruların birleşim yerlerindeki contalar,

- Yağmur suyu ve kanalizasyon hatları,

- Buhar ve sıcak su besleme hattı ve geri dönüşümü.

Duvarlarda

- Asbestli çimento panelleri,

- Alçı veya alçıpan derz malzemeleri,

- Pürüzlü dokulu duvarlar,

- Termal sprey.

Muhtelif olarak

- Yapışkan bantlar,

- Döşeme, kiriş, sütun ve diğer yapı elemanlarında kullanılan yangına dayanıklı sprey,

- Isıtma kabini panelleri (asbestli çimento),

- Yakma fırınları (iç yalıtım),

- Tiyatro perdeleri,

- Yalıtım kabloları.

Sağlık etkileri

Asbest ile ilgili hastalıklar önde gelen meslek hastalıkları arasında yer almaktadır. Yüksek yoğunlukta asbest liflerine uzun süre maruz kalınmasının sağlık sorunlarına yol açma ihtimali daha yüksektir.

Asbest maruziyetine bağlı patolojiler genellikle maruziyetin başlangıcından 20-30 yıl sonra ortaya çıkar. İki ana grupta toplanmaktadır.

- Benign patolojiler: akciğer zarında kalınlaşma, plaklar, kireçlenmeler, sıvı toplanması, asbestoz. Asbestoz, asbest pnömokonyozudur. Nefes darlığı ve öksürük vardır. Kronik bronşite de neden olur. Hastalık ilerleyici ve geri dönüşsüz olup solunum yetmezliğine ve kalp yetmezliğinden ölüme yol açar.

- Malign patolojiler: Malign mezotelyoma (Akciğer zarı kanseri) ve akciğer başta olmak üzere diğer kanserlerdir.

- Mezotelyoma başlıca akciğer zarı ve daha az sıklıkla karın içi zarının asbeste bağlı olarak gelişen kanseridir. Mezotelyomanın gelişimine neden olduğu kanıtlanan tek unsur asbest maruziyetidir. Maruziyetin başlangıcı ile hastalığın ortaya çıkması arasındaki sessiz dönem birkaç on yıldır.

Önleme

Çalışanların asbeste maruz kalabileceği durumlarda özel işlemler uygulanmalıdır. Maruziyet riskini azaltmak için kişisel koruma konusunda gerekli bazı özel çalışma yöntemleri ve koşullarına mutlaka uyulmalıdır. Yalnızca özel eğitim almış çalışanların asbestli malzemelerde yıkım ve söküm işleri yapabileceğinin gerektiğinin altı çizilmelidir.

Yapılacak işi planlarken işveren aşağıdaki hususları dikkate almalıdır

• İşin yapıldığı ortamda asgari sayıda kişinin mevcut olması;

• Girişin kısıtlanması, örneğin kapının kapalı tutulması ve/veya güvenlik şeridinin oluşturulması, uyarı levhalarının kullanılması;

• Güvenlik şeridindeki bölgede kontamine olabilecek yüzeylerin kenarlarının yapıştırıcı bant ile sabitlenmiş polietilen örtü kullanılarak örtülmesi;

• Asbestli çimentodan yapılmış çatıların sökmek yerine asbest içermeyen bir malzemeyle kaplama yapılması; mevcut U profillerin üzerinin örtüler ile kaplanması ancak asbestli çimentoda delme işleminden kaçınılması;

• Hasar görmemiş asbestli izolasyon malzemelerini boyanacaksa, yüzeylerin kesinlikle kumlama işlemi ile hazırlanmaması, yüzeyde herhangi bir hasar varsa boyama işleminden önce her türlü hasarın onarılması; tercihen boyanın sprey yardımıyla uygulanması;

• Asbestli çimento içeren ürünlerin kırmaktan kaçınılması; asbestli çimentonun yere uygun biçimde indirilmesi;

• Tek başına olan asbestli çimento ürünleri polietilen örtü ile çift katlı kaplanabilir ve örtü üzerine asbest ile ilgili uyarıcı etiketler yapıştırılabilir; birden fazla asbestli çimento levhası ve diğer büyük parçalar ise kilitlenebilen bir konteynıra yerleştirilmelidir;

• Ekipmanın ve güvenlik bölgesinin temizliği için ıslak bezler kullanılmalıdır.

Aşağıdaki KKD'ler kullanılmalıdır:

• Başlıklı tek kullanımlık iş giysisi (dış mekanlarda su geçirmez giysiler gerekebilir). İş giysilerini ters yüz ederek çıkarılmalı, uygun bir asbest atık kutusuna atılmalıdır;

• Bağcıksız botlar (bağcıklı botların asbestten arındırılması zor olabilir);

• Tek kullanımlık partiküler solunum maskesi (FFP3). En son maskeyi çıkarılmalıdır;

• Çalışanların sağlık gözetimi düzenli yapılmalıdır.

Özellikleri ve maruziyet kaynakları

Kimyasallar, sayılarının çokluğu ve yaygın kullanımları nedeniyle inşaatlardaki en büyük tehlikelerden biri olarak görülmektedir. Çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilmektedirler. Bu nedenle, kimyasallarla yapılacak işleri organize ederken başlangıç noktası kullanmakta olunan veya kullanılacak kimyasal maddeye ait bilgilerdir. Bu bilgi güvenlik bilgi formlarında mevcuttur.

Kompozit levhalar, orta yoğunlukta lif levha (MDF), yapımında kullanılan ve kansere yol açabilen bağlayıcı reçine tehlikelidir. Ahşap kullanılarak yapılan üç tür levha vardır: laminat levha, sunta levha ve lif levha. Lif levhaları bağlamak için kullanılan reçineler formaldehit (genellikle üre formaldehit) içerir. Formaldehit genel olarak "insanda muhtemelen kanser yapar" olarak bilinmektedir. Düşük seviyede maruziyeti göz, burun ve boğazda iritasyona neden olur; dermatit, astım ve rinite yol açabilir. Esas problemlerin, MDF'nin makineden geçirilmesi ve toz oluşması sırasında ortaya çıkması muhtemeldir.

İnşaatlarda kullanılan petrol ürünleri arasında taşıtlarda, elektrikli ekipmanda ve genel olarak ekipman bakımında kullanılan yakıt ve yağlar yer almaktadır. Özel petrol ürünü kirleticiler arasında yakıt, motorin, gaz yağı, makine yağı ve gres sayılabilir. Asfalt döşeme işleri de, işlemin ardından kayda değer bir süre boyunca çeşitli yağlar buharlaştığı için özellikle tehlikeli olabilir.

Boyalar, taş yüzeyleri temizlemek için kullanılan asitler, temizleyici solventler, asfalt ürünleri, stabilizasyonda kullanılan katkı maddeleri ile beton bileşenleri gibi kimyasal kirleticiler de inşaatlarda kullanılabilir ve yüzeysel akıntılarla etrafa taşınabilir. Beton mikserlerinden sızan yıkama suları, açık toprak veya kayalardan asit ve alkalin solüsyonları ile alkalin oluşturan doğal elementler gibi diğer kirleticiler de kirliliğe yol açabilir.

Boya, solvent, yapıştırıcı, reçine, izolasyon için kullanılan köpükler ve benzerinin inşaat sahalarında en çok kullanılan kimyasallar olduğuna dikkat edilmelidir.

Sağlık etkileri

İşyerindeki kimyasal tehlikelere maruziyet ve bu maruziyetin sağlık üzerindeki olası toksik etkileri her tür hastalık için göz önünde bulundurulmalıdır. Hemen hemen bütün hastalıklar herhangi bir kimyasal maruziyete bağlı olarak gelişebilir. Örnekler arasında mesleki astım, kronik bronşit, cilt hastalıkları vb. yer alır.

Solventlerin sağlık üzerindeki etkileri ana olarak merkezi sinir sistemi ile ilişkilidir. Solventlere bağlı gelişen kronik beyin hasarı aşağıdaki şekilde ortaya çıkar:

• Hafıza ve diğer bilişsel işlevlerin bozulması (soyutlama, düşünme, planlama, vb.),

• Duygusal kontrol ve motivasyonun bozulması. Örn. hızlı duygu değişiklikleri, duyarlılık, inisiyatif ve enerji.

Yapı işlerinde kullanılan farklı organik buhar kaynakları ve sağlık üzerindeki etkileri Tablo 6'da verilmiştir. Solventlerin yalnızca hava yoluyla değil aynı zamanda deri yoluyla da vücuda girebildiğine dikkat edilmelidir.

Önleme

İşletmede kullanılan kimyasallara ait güvenlik bilgi formlarına daima başvurulmalıdır.

Kimyasal maruziyeti engellemede dikkate alınan genel ilkeler aşağıdaki gibidir:

• İkame (zararlı maddenin yerine daha az zararlı bir madde) kullanılmalıdır. Örn. MDF yerine formaldehit içermeyen daha güvenli malzemeler mevcuttur; öncelikli olarak bunların kullanımı düşünülmelidir,

• Kapsülleme,

• Havalandırma,

- Bu önlemler yeterli düzeyde değilse KKD son seçenek olur,

• Kimyasalların uygun şekilde depolanması, taşınması, kullanımı ve atılması sağlanmalıdır,

• İnşaat çalışanları için uygun sosyal tesisler temin edilmelidir,

• Çalışanların sağlık gözetimi düzenli yapılmalıdır.

Özellikleri ve maruziyet kaynakları

İnşaat sektöründe en çok cilt hastalığına neden olan maddeler aşağıda sıralanmıştır:

• Islak çimento;

• Epoksi reçineleri ve sertleştiriciler;

• Akrilik sızdırmazlık malzemeleri;

• Zift veya asfalt;

• Boya, yapıştırıcı veya diğer yüzey kaplama malzemelerinde kullanılan solventler;

• Benzin, mazot, yağ ve gresler;

• Yağ gidericiler, tufal kırıcılar ve deterjanlar.

Bütün inşaat çalışanları risk altındadır, ancak zararlı maddelerle sık sık temas eden duvar ustaları, çatı ustaları, yol inşaat çalışanları ile boya ustaları özellikle riskli gruplardır.

Islak çimento ile temas sonucu ciddi yanıklar veya ülserler oluşabilir. Bunların iyileşmesi aylar alır ve deri grefti yapılması gerekebilir. Hem irritan hem de alerjik dermatit, cildin ıslak veya kuru çimento ile temasına bağlı olarak gelişebilir. Alerjik dermatit, çimentoda bulunan altı değerlikli kroma (kromat) karşı gelişen alerjik reaksiyonun neden olduğu bir rahatsızlıktır. Maruziyet altındaki çalışanlar arasında beton düzleyiciler, hazır beton kamyonu şoförleri, ön dökümlü betonla çalışanlar, marangozlar, duvarcı ustaları, fayansçılar, çatı ustaları ve diğer inşaat çalışanları yer alır. Kesik ve sıyrıklar da dâhil ciltte halihazırda mevcut olan sorunlar alerjik dermatitin oluşumunda önemli rol oynar. Cilde bulaşmış çimento yıkanmadan uzun süre boyunca cilt üzerinde kalırsa, altı değerlikli krom alerjisi riski artar.

Ultraviyole ışınlar (örn. güneş ışığı), polisiklik aromatik hidrokarbonlar, katran ve katran ürünleri cilt kanserine neden olabilir.

Egzama vakalarının 2/3'den fazlası toksik kontakt egzama, 1/3'i ise alerjik kontakt egzama vakaları oluşturur. Toksik dermatit çoğunlukla cildin suyla (suyla çalışma) veya tahriş edici maddelerle tekrarlayan veya uzun süreli maruziyeti sonucunda oluşur.

Sağlık etkileri

İnşaat sektöründe görülen mesleki cilt hastalıkları arasında;

• Kontakt dermatit veya egzama,

• Kontakt ürtiker,

• Akne ve folikülit,

• Cilt kanseri vardır.

Mesleki cilt hastalıklarının çoğu, tehlikeli ajanlarla sık temas halindeki organlar olan el ve kollarda meydana gelir. En yaygın cilt hastalığı kontakt dermatittir (kontakt egzema olarak da bilinir). Semptomlar arasında kızarıklık, kuruluk, kaşıntı, şişlik, çatlama, su toplama, döküntü ve kanamalar yer alır.

Alerjik dermatit bir alerjene ya da duyarlandırıcıya, genelde tehlikeli bir maddeye maruziyetten dolayı oluşur. Maruz kalan kişinin bağışıklık sistemi reaksiyon verdiğinde, duyarlı hale gelirler. Duyarlı hale gelince de bu sorun genellikle yaşam boyu sürer ve çok küçük miktarlarda da olsa en ufak maruziyet bir atağa neden olur.

Folikülit saç köklerinde meydana gelen bir enflamasyondur, genellikle mineral ve çözünür yağlara maruz kalan inşaat sektörü çalışanlarında görülür. Folikülitin sık karşılaşılan semptomu papüller, komedonlar ve püstüllerden oluşan daha ziyade yağlarla temas eden çalışanların kol ve uyluklarında görülen döküntülerdir.

Çimento harcının içinde bulunan alkalilere uzun süreli maruziyetin deriyi kemiğe kadar tahrip ettiği gözlenmiştir. Çimento yanığı bir olaydır; iş kazası olarak değerlendirilmelidir.

Önleme

• Belirli bir cilt rahatsızlığının nedenini doğru tespit etmek önemlidir. Örneğin, çimento kullanılan bir şantiyede çalışan çalışanlar arasında dermatitin yayılması çimento harcı ile yapılan işlerden veya bu prosesin içinde bulunan bir alerjenden kaynaklanıyor olabilir.

• Mümkünse, soruna yol açan madde yerine daha güvenli bir madde kullanılmalıdır. Örneğin, kontakt alerjen içeren bir yapıştırıcı yerine mümkünse ciltte duyarlılığa yol açmayan alternatif bir ürün seçilmeli, böylece el dermatiti etkin bir biçimde önlenmiş olur. Ancak, bu tedbiri uygulamak her zaman mümkün olmayabilir. Bu yüzden, cildin madde ile temasını veya etken maddenin sıçramasını ya da cilde nüfuz etmesini önlemek için iş prosesinin yeniden tasarlanması düşünülmelidir. Örneğin, yapıştırıcı uygularken eller yerine spatula gibi bir gerecin kullanılmasıyla, kimyasal ile kullanıcının cildi arasında güvenli bir çalışma mesafesi sağlanır.

• Eldivenler çalışanlara koruma sağlamakla birlikte bir risk de teşkil ederler. Kullanılan eldivenler yapılan işe uygun olmalı (özel tehlike türlerine karşı en uygun eldiven tipleri hakkında eldiven üreticilerinden bilgi alınmalıdır) ve uygun şekilde kullanılmalıdır. Hasarlı eldivenlerin kullanılması kişide yanlış bir güvenlik duygusuna neden olabilir. Geçirmez eldivenler, terli ve nemli bir ortamın oluşmasına yol açabilen geçirgen olmayan bir bariyer oluşturarak kullanıcının aslında suyla yapılan bir çalışma yapmasına neden olur. Su geçirmez lastik ya da plastik eldivenlerin altına pamuk eldivenler giyilerek bu sorunun önüne bir ölçüde geçilebilir.

• Eldivenler takıp çıkarılırken içlerine kirletici madde bulaştırılmamasına özen gösterilmelidir.

• İşte temiz kıyafetler giyilmeli ve yağlanmış ya da kimyasal madde bulaşmış iş kıyafetleri işten hemen sonra değiştirilmelidir. Aynı zamanda ellerin ya da cildin herhangi bir yerinin gaz yağı, parafin, mineral yağı ya da terebertinle temizlenmesi önerilmemektedir.

• Sıcak ve soğuk su, sabun ve el kurulama imkânı bulunan yeterli tesisler, çalışanların iş bitiminde ve yeme-içmeden önce, tuvaletten sonra ellerini yıkayabilmeleri için çok önemlidir.

• Cilt temizleyiciler deriyi kirleticilerden arındırır, en etkili ama en güçsüz temizleyiciler kullanılmalıdır. Cildi hemen suyla durulamak ya da sabunla yıkamak irritan ve alerjenlerden kurtulmak için genellikle yeterlidir.

• Nemlendirici kremleri düzenli bir şekilde kullanmak derinin su kaybetmesinin önüne geçerek yumuşak tutar ve dermatit oluşmasını engeller. Yumuşatıcı kremler cildin nemini korumak amacıyla hem çalışırken hem de mesai sonrası kullanılabilir. Fakat 'koruyucu kremler' tam bir bariyer koruması sağlamazlar çünkü kimyasallar bir şekilde cilde nüfuz ederler.

• Çalışanların sağlık gözetimi düzenli yapılmalıdır.

Özellikleri ve maruziyet kaynakları

Mesleki astım işyerinde karşılaşılan bir alerjene karşı aylar ya da yıllar içinde geliştirilen duyarlılık dolayısıyla oluşan ve tedavisi olan bir solunum yolu rahatsızlığıdır.

Yapı işleri toz, küf ve kimyasallar gibi çevresel alerjenlerin havaya karışmasına yol açar. Bu alerjenler hava kanallarından, cihazlardan, ısıtma ve soğutma sistemlerinden ve yüzeylerden geçerek, alerjik reaksiyonu olan kişilerin alerjilerinin tetiklenmesine, mevcut semptomlarının kötüleşmesine neden olur.

İnşaat sektöründe kullanılan aşağıdaki ürünler alerjiktir:

• Portland çimento,

• Sönmüş kireç,

• Alçı,

• Sızdırmazlık macunu (hazır karışım),

• Poliüretan reçine,

• Kristalin silika (kuvartz),

• İzosiyanatlar.

Küfler, doğal olarak yaygın görülürler. Küf sporları, evlerde ve işyerlerinde mevcut tozun ortak bileşenidir. Ancak, sporların miktarı fazla olduğunda, eski evlerde tadilat ve tamirat işleri yapan çalışanlarda alerjik reaksiyona ve solunum problemlerine yol açarlar. Ciddi oranda küf oluşumunun meydana gelebilmesi için, ortamda su (gözle görülmeyen rutubet de olabilir) ve besin kaynağının olması gerekir. Kontrplak, alçıpan, kaplama altı çıtası, halılar ve halı altlıkları gibi yaygın kullanılan yapı malzemeleri küfler için besin kaynağıdır. Diğer alerjenler için ise kullanılan kimyasallara ait malzeme güvenlik bilgi formları kontrol edilmelidir.

Sağlık etkileri

Astımın iki bileşeni vardır: altta yatan kronik enflamasyon ve dönemsel ataklar. Semptomları arasında en basit işleri yapmaktan bile alıkoyabilecek ciddi nefes darlıkları vardır. Bu hastalığın bazı mağdurları çalışma hayatına geri dönemezler. Diğer semptomlar arasında hırıltılı solunum, öksürük ve göğüs sıkışması vardır. Semptomlar işyerinde bulunan bir maddeye maruziyetin hemen ardından gelişebilir. Ancak bazen de semptomların ortaya çıkması birkaç saat sürebilir, geceleri de ortaya çıkabilir. Bu durum da hastalığın herhangi bir işyeri faaliyetiyle olan ilişkisini kurmayı zorlaştırabilir.

Hastalıkla ilişkili diğer rahatsızlıklar arasında rinit (hapşırma/burun akıntısı) ve konjonktivit (kırmızı, kaşınan ve iltihaplı gözler).

Önleme

• İşle ilgili astımı oluşturan nedenin kendisini ortadan kaldırmak en iyi yoldur:

- Söz konusu materyal/kimyasal farklı bir maddeyle değiştirilmeli ya da astımlı çalışan astıma neden olabilecek bir maddenin bulunmadığı bir yere yerleştirilmelidir,

- Maruz kalan çalışan sayısı ya da maruziyetin süresi azaltılmalıdır. Örneğin iş rotasyonu, dinlenme süreleri, duyarlılığa neden olan materyallerle çalışanlar ya da irritanlara maruz kalan insanların sayısını azaltan vardiya ya da yer değişiklikleri,

- Havalandırma (hem lokal hem de çevresel), proseste ya da ekipmanda değişiklik (örneğin boyama için sprey uygulaması yerine rulo fırça kullanmak), proses çevreleme, toz azaltma teknikleri, iyi düzen, tertip ve çalışma uygulamaları.

• Eğer işyerinde kullanılan maddelerin değiştirilmesi mümkün değilse, maruziyet mühendislik kontrol önlemleri kullanılarak asgariye indirilmelidir. Tozun, buharın, gaz ve dumanların açığa çıktığı her noktaya lokal aspiratör ve iyi ve güvenli çevrelemeler yapılmalıdır. Aynı zamanda mühendislik kontrollerinin düzenli yapılmasını ve testlerin sıklıkla yapılmasını sağlamak akma ve sızıntı gibi tehlikelerin önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

• Solunum maskeleri, eldivenler, koruyucu gözlük ve iş kıyafetinden oluşan KKD'ler.

• Duyarlılığa neden olan materyallerle çalışmanın güvenli yolları vardır. Çalışanlara çalışma ortamındaki tehlikeleri anlatmak önemlidir ve iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak için çalışanlara uygun eğitimin verilmesi gerekir. Güvenli çalışma ve düzen ve temizlik yöntemleri konusunda çalışanlara eğitim vermek yaralanmaların önüne geçmenin en iyi yoludur.

• Çalışanların sağlık gözetimi düzenli yapılmalıdır.

Özellikleri ve maruziyet kaynakları

Geniş bir meslek grubunu oluşturan inşaat sektörü çalışanları kanserojenlere ya da kanserojen olduğundan şüphe duyulan maddelere maruziyet nedeniyle artan bir kanser riskiyle karşı karşıya kalabilirler. Asbest, ağaç tozları, çeşitli yağlar, insan yapımı mineral lifleri (örn. cam yünü), kaynak dumanları, kurşun, organik solventler, silika, izosiyanatlar, dizel egzoz dumanı, beton tozu, formaldehit, ikinci el duman, asfalt buharı, kurum ve katran inşaat sektöründe sık karşılaşılan kanserojenlerdir. UV ışınları (güneş) cilt kanserine yol açabilir. Asbest maruziyeti mesleki kanserlerin bilinen en önemli nedenidir.

Sağlık etkileri

Semptom ve belirtileri söz konusu kanser türüne bağlıdır.

Önleme

• Çalışma yöntemleri değiştirilmelidir. (Örn. ahşap malzemeler inşaat sahasına getirilmeden önce makine işlerinin çoğu bitmiş olmalıdır).

• Tehlikeli kimyasallar yerine kansere yol açmayan kimyasallar kullanılmalıdır. (Örn. metal işleme sıvıları arasında mineral yağı bazlı sıvılar (kesme yağları; soğutma sıvıları) yerine su bazlı alternatifler mevcuttur).

• Çalışanlara eğitim ve kendilerini korumak için uygun araçlar verilmelidir.

• Solunum maskeleri ve gaz geçirmez elbise gibi KKD'ler temin edilmelidir.

• Sigara içilmemelidir. Sigara içmek ve işyerinde kansere neden olan ajanlara maruziyetin bir araya gelmesi kanser riskini artırmaktadır.

• Mesai, günün en sıcak saatlerinde dışarda yapılacak işleri asgariye indirecek şekilde programlanmalıdır. Örneğin, bu saatler molalara veya iç mekanlarda yapılacak işlere denk getirilmelidir. Çalışanlara koruyucu verilmelidir – yüksek koruma faktörlü (SPF 30+) kremler verilmeli ve sık sık uygulanmalıdır. Bütün çalışanların şapka, tercihen enselerini koruyan kıyafetler ile sık dokunmuş ve nefes alan kumaşlardan gömlek ve pantolonlar da dahil olmak üzere uygun iş kıyafeti olmalıdır. Burada söz konusu olan risk yalnızca yaz mevsimine özgü olmayıp kışın da güneş ışınları çok yüksek UV seviyelerindedir.

• Çalışanların sağlık gözetimi düzenli yapılmalıdır.

Özellikleri ve maruziyet kaynakları

Tetanos, toprakta yaşayan bir bakterinin neden olduğu ve bazen ölümcül olabilen ciddi bir hastalıktır. Bakteri; çivi, ağaç kıymığı veya dikeni gibi enfekte olmuş bir nesne aracılığıyla genellikle açık bir yaradan insan vücuduna girer.

Sağlık etkileri

Mikrop vücuda girdiğinde, kas dokularını besleyen sinirlere saldıran güçlü bir toksin üretir. Yaklaşık bir haftalık kuluçka döneminden sonra çene kaslarında kasılma meydana geldiği için halk arasında kazıklı humma olarak bilinir. Hastalık daha sonra solunum sistemindeki kaslar da dahil olmak üzere vücuttaki diğer kaslara yayılır. Bu durumda hastalık ölümcül bir hal alabilir

Önleme

Tetanoz aşılarıyla bu hastalık iyi bir şekilde kontrol altına alınmıştır. Beş ya da on yılda bir tekrarlanan aşılarla enfeksiyona karşı direnç sağlanır. Türk erkekleri, çocukluk çağında, okulda ve askerlik sırasında aşılanırlar. Tam aşı kaydı bulunmayan herkesin aşılanmasına işyerinde işyeri hekiminin devam etmesi gerekir. Her türlü harici yaranın en kısa zamanda iyice temizlenmesi gerekir; hastanın aşıları ile ilgili en ufak bir şüphe dahi varsa hasta doktora sevk edilmelidir. Not: İlk yardım yapılırken, doktor haricinde hiç kimse hastaya krem (veya başka ilaç) vermemelidir.